Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3748
Karar No: 2016/2653
Karar Tarihi: 25.04.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/3748 Esas 2016/2653 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/3748 E.  ,  2016/2653 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminata ilişkin asıl, itirazın iptaline ilişkin birleşen 2010/198 E, tazminata ilişkin birleşen 2014/492 E. sayılı davanın bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen 2010/198 E., sayılı dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, birleşen 2014/492 E., sayılı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde asıl ve birleşen 2014/492 E. sayılı davada davacı vekilince duruşmalı, asıl davada davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmiş ise de, dosya içerisinde tebligat için mürafaa pulu bulunmadığından duruşma isteminin red edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Asıl davada davacı vekili müvekkilinin üyesi olduğu davalı kooperatifin teslim etmesi gereken daireyi teslim etmediğini, bu daire yerine dükkan tahsisine yönelik talebinin de kabul edilmediğini ileri sürerek, davalı kooperatifin elinde bulunan daire ya da dükkanlardan birinin davacıya tahsis edilmesini, bu mümkün olmadığı takdirde davacının şimdiye kadar ödemiş olduğu 61.328,00 TL aidatın davacıya iadesi ile davacıya teslim edilmesi gereken daire veya dükkanın rayiç değeri ile maliyeti arasındaki fark olarak 10.000,00 TL tazminatın, davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 30.10.2009 havale tarihli dilekçesiyle, dava dilekçesinin 3.bendindeki taleplerini, davacıya daire veya dükkan verilemediği takdirde 71.328,00 TL."nin tahsiline karar verilmesini istedikleri şeklinde ıslah ettiklerini açıklamıştır.
Asıl davada davalı vekili, davacınının kooperatife 85 m²"lik konut tahsisi için üye olduğunu ve aidat ödemelerini buna göre yaptığını, davacıya tahsis edilen 85 m²"lik konutların inşa edilemediğini, davacının talep ettiği 165 m²"lik konutlar yönünden ise şimdiye kadar ödediği aidat miktarı yetersiz kaldığından, bu konutlardan verilemeyeceğini, davacıya aidat iadesinin ise ancak üyelikten istifa halinde bilanço tasdikinden bir ay sonra yapılabileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının ödediği aidatların iadesi isteminin kabulü ile 61.328,00 TL"nin davalıdan tahsiline, tapu iptali ve tescil istemi ile rayiç bedel ile maliyet bedeli arasındaki farka yönelik isteminin reddine ilişkin hükmün davalı vekilince temyizi üzerine, Dairemizin 19.12.2011 tarih ve 2482 E. ve 2655 K. sayılı kararıyla, davacı ile aynı konumda olan ve 85 m²"lik daire tahsis edilen diğer ortaklar yönünden genel kurul kararlarında herhangi bir teslim süresi öngörülmemiş ise dairelerin teslim edilip edilmediği, davacı yönünden daire teslimi hususunda diğer ortaklarla arasında Kooperatifler Kanunu"nun 23.maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine uyulup uyulmadığı araştırılarak, aynı konumdaki tüm ortaklar
bakımından daire teslimi gerçekleşmemiş ise davacının üyeliğe bağlı aidat ödemelerini geri isteme hakkı bulunmadığı, ortağa tahsis edilecek daire yoksa davacının tazminat isteme hakkı bulunduğu, davalı vekilinin temyiz dilekçesinde belirtilen davacının kooperatif üyeliğinden çıkarıldığı yönündeki beyanına göre talebin çıkma payı alacağının tahsili istemine yönelik olup olmadığı hususları üzerinde durulup uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken ortak ile kooperatif arasındaki ilişkinin Borçlar Kanunu kapsamında bir sözleşme ilişkisi olarak değerlendirilerek ve yanılgılı gerekçeyle karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek, diğer temyiz itirazları incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.
Dairemizin bozma ilamından önce açılan, ancak bozma ilamından sonra birleşen 2010/198 E. sayılı davada davacı vekili, ... sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda, müvekkilinin davalı kooperatiften 61.328,00 TL aidat alacağı ve 27.335,85 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğunun saptandığını, davada talep edilmeyen işlemiş faiz alacağına ilişkin olarak icra takibine girişildiğini, davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2010/198 E. sayılı davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kabulü ile 71.328,00 TL."nin davalıdan tahsiline, birleşen 2010/198 E.sayılı davanın reddine dair kararın, asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekilince temyizi üzerine, Dairemizin 05.12.2013 tarih ve 6541 E. ve 7750 K. sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş, asıl davada davalı kooperatif vekilinin karar düzeltme istemi üzerine Dairemizin 19.11.2014 tarih, 3116 E. ve 7369 K. sayılı ilamıyla, diğer karar düzeltme itirazlarının reddiyle, mahkemece 61.328,00 TL."nin tahsiline, diğer istemlerin reddine dair kararın, davacı yanca temyiz edilmemesi ve davalı yararına bozulmuş olması nazara alınarak 61.328,00 TL."den fazlasına hükmedilmesinin doğru olmadığı belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Dairemizin bozma ilamından önce açılarak daha sonra birleşen 2014/492 E. sayılı davada davacı vekili, müvekkili tarafından ... sayılı dosyası ile...aleyhine dava açıldığını, açılan davanın yargılaması sonunda, "davalı kooperatif tarafından davacı ortağa konut-dükkan üretip teslim etmesinin mümkün olmaması nedeni ile davacının hakettiği tazminat tutarının 98.516,71 TL olduğu, taleple bağlı kalınarak 71.328,00 TL tazminata hükmedilmesi gerektiği" gerekçesiyle 71.328,00 TL tazminatın davalı kooperatiften alınarak müvekkiline ödenmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verildiğini, sözü edilen dosyada 27.188,71 TL tazminatın hüküm altına alınmadığını ileri sürerek, hüküm altına alınmayan 27.188,71 TL tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2014/492 E. sayılı davada davalı vekili,...sayılı dosyasındaki bilirkişi kurulu raporunda yanlış hesaplama yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı kooperatif tarafından dava dilekçesinin istifa dilekçesi olarak değerlendirildiği ve yönetim kurulunun 02.02.2009 tarih ve 72 sayılı kararı ile davacının istifasının kabulüne karar verildiği, bu kararın davacıya
bildirilmediği, ne var ki dava dilekçesi içeriğinden hiçbir şekilde davacının kooperatif ortaklığından istifa iradesinin bulunduğu sonucuna ulaşılamayacağı, bilakis adına tahsis edilen bağımsız bölümü, olmadığı takdirde tazminat istemiş olmakla iradesinin istifa değil, kooperatif ortaklığı ilişkisinden doğan konut - işyerini teslim alamaması sebebiyle uğradığı zararın tazminine yönelik olduğu, davacının davalı kooperatifin ortağı olduğundan hareketle davalı kooperatifin üstlendiği 82,5 metrekare daire üretimini yerine getirmesi gerekirken D Bloktaki 82,5 metrekare olarak yapılması planlanan daireler için davacıdan başka üye kaydı yapılmadığı, bu dairelerin ise yapımına başlanmadığı ve yapımının mümkün olmadığı, bu sebeple herhangi bir ortağı 82,5 metrekare daire teslimi yapılmadığı, dolayısıyla davacıya 82,5 metrekarelik aynı nitelikte bir konut tesliminin mümkün olmadığı, bu hukukî ve maddî vakıa karşısında, davalı tarafın 165 metrekarelik dairelerden ya da dükkanlardan birinin kendisine tahsis edilmesi yönündeki savunmasının ortaklık ilişkisine ve ahde vefa ilkesine aykırı olduğu, davalı kooperatif tarafından davacı ortağa konut-dükkan üretip teslim etmesinin mümkün olmaması nedeni ile davacının hak ettiği tazminat tutarının ... olduğu, ne var ki, mahkemenin bozma öncesindeki 28.04.2010 tarih ve 2008/463 E., 2010/105 K. sayılı kararının davacı tarafından temyiz edilmemesi ve davalı yararına bozulması nedeni ile davalı yararına usuli müktesep hak oluştuğu için önceki kararda hüküm altına alınan 61.328,00 TL"den fazlasına hükmedilmemesi gerektiği, davalı kooperatifin ortaklık ilişkisine konu bağımsız bölümü üretip davacı ortağa teslim etmesi mümkün olmadığından davacının bu yöndeki terditli talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, birleştirilen 2010/198 E. sayılı dava yönünden tesis edilen mahkemenin 18.01.2013 tarih ve 2012/101 E., 2013/7 K. sayılı ilamının "2" nolu bendinde yer alan, "...Birleştirilen mahkememizin 2010/198 E. sayılı dosya ile açılan davanın REDDİNE, alınması gerekli 24,30 TL ilam harcının mahsubu ile arta kalan ...lam harcının kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine, davacının sarfettiği giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,... nisbî vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı kooperatife verilmesine,..." şeklindeki kısmı bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmekle birleştirilen bu dava ile ilgili olarak yeniden hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, birleştirilen 2014/492 E. sayılı davada, konut veya işyeri teslim edilememesi nedeni ile istenilen tazminata ilişkin asıl davanın kısmi dava niteliğinde bulunması, asıl davada ... tazminat talebinin kabulüne, davalı kooperatif lehine oluşan usuli müktesep hak nedeni ile fazlaya ilişkin ..."lik bölümün reddine karar verilmesi, ek dava niteliğindeki davanın ise aynı tazminat kapsamında bakiye ..."nin tahsilinin istenmesi, ilk karar tarihinden ve bu kararın davacı vekiline tebliğinden itibaren 15 günlük temyiz süresi geçtikten yıllar sonra ek davanın açılması, dolayısıyla asıl davada davalı kooperatif lehine oluşan usuli müktesep hak nedeni ile bakiye tazminat isteminin de yersiz olduğu gerekçesiyle, asıl davada ...tazminatın davalı kooperatiften alınarak davacıya verilmesine, davalı lehine oluşan usuli müktesep hak nedeni ile fazlaya ilişkin alacak isteminin reddine, sair talebin reddine, birleşen 2010/198 E. sayılı dava yönünden tesis edilen 18.01.2013 tarih ve 2012/101 E., 2013/7 K. sayılı ilamının, "2" nolu bendinde yer alan kısmı bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmekle yeniden hüküm tesisine yer olmadığına, birleşen 2014/492 E. sayılı dava yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen 2014/492 E. sayılı davada davacı vekili ve asıl davada davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Asıl davada taraf vekillerinin temyiz itirazları yönünden;
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Birleşen 2014/492 E. sayılı davada davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Birleşen dava, konut karşılığı tazminata ilişkin asıl davada saklı tutulan ve bilirkişi raporuyla belirlenen ... TL"nin tahsili istemine ilişkindir.
Bilirkişi kurulunca, Dairemizce benimsenen beş aşamalı formüle göre kendisine konut tahsis edilemeyen davacının ...L talep edebileceği hesaplanmıştır. Asıl davada bu tutarın ...si hüküm altına alınmış olup, davacının talep miktarının tamamına hükmedilmediğinden bu kararın davacı tarafından temyiz edilmemesi doğal olup, davalı yararına usuli müktesap hak oluştuğunun kabulü doğru olmamıştır.
Tapu iptali ve tescile, üyelik tespitine, tahsis hakkına dayalı davalarda olduğu üzere üyelik sıfatının devamına ve üyeliğe sıkı sıkıya bağlı talepler ile ilgili olan, diğer anlatımla üyenin parasal yükümlülükleri ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlıklarda üyelik devam ettiği sürece zamanaşımı süresi işlemez. Somut olayda da talep, üyenin parasal yükümlülükleri ile ilgili olmayıp, tahsis hakkına dayalıdır.
Davacının, asıl davada saklı tuttuğu kısmı ek davayla talep edebileceği, ek davanın uzun süre geçtikten sonra açılmış olmasının talep hakkını etkilemeyeceği, zamanaşımı def"i bulunmadığı gibi davacının kooperatif üyeliğine bağlı konut karşılığı tazminat istemiyle ilgili zamanaşımının da işlemeyeceği gözetilerek, davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazları değerlendirilip , birleşen 2014/492 E.sayılı ek davada talep konusu edilen miktarla ilgili bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yasal dayanağı olmayan gerekçeyle, ek davaya konu tazminat isteminin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen 2014/492 E.sayılı davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden asıl davada davalıdan alınmasına, asıl ve birleşen 2014/492 E., sayılı davada davacıdan fazla alınan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi