11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/12350 Karar No: 2018/8706 Karar Tarihi: 01.11.2018
Vergi Usul Kanunu"na muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/12350 Esas 2018/8706 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından açılan kamu davasında, sanığın \"Vergi Usul Kanunu\"na muhalefet suçundan mahkumiyeti hüküm altına alınmıştır. Ancak karar, eksik araştırma nedeniyle ve aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura kullanma fiillerinin zincirleme suç teşkil ettiği gözetilmeden verilmiştir. Bu nedenle, kararın 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri: Vergi Usul Kanunu, TCK'nin 43. Maddesi, CMK'nin 48. Maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. Maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. Maddesi.
11. Ceza Dairesi 2016/12350 E. , 2018/8706 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanunu"na muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet
Yapılan duruşmaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Sanık hakkında "2007 takvim yılında sahte fatura kullanmak" suçundan açılan kamu davasında, sanığın, suça konu olan faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını savunması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; a) Suça konu olan faturaları düzenleyen tüm mükellefler hakkında düzenlenmiş vergi inceleme raporları olup olmadığı araştırılarak, varsa ilgili vergi dairesinden getirtilmesi, b) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması, c) Faturaları düzenleyen şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kime verdiklerinin, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların verilmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması, d) Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; aa) Faturayı düzenleyen şirketlere ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin; faturaları kullananlara ait yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi, bb) Daha sonra, faturaları düzenleyen şirketler ile sanığın işletmesine ait ticari defterler ve belgeler üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması, Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2) Kabule göre de; aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura kullanma fiillerinin zincirleme suç oluşturduğunun ve sanık hakkında TCK’nin 43. maddesi hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.