Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/7283 Esas 2017/397 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7283
Karar No: 2017/397
Karar Tarihi: 19.01.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/7283 Esas 2017/397 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı vekili, 5526 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir. Davalılar cevap vermemişlerdir. Mahkeme davanın kabulü ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar vermiştir. Hükmü, davalıların vekilleri temyiz etmiştir. Paydaşlığın giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın giderilmesi davasını açan tarafın bütün paydaşlar yer almalıdır. Mahkeme, Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik hükümleri gözetilmek suretiyle dava dilekçesinin usulune uygun şekilde tebliğ edilerek savunma ve delilleri toplandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiğine karar vermiştir. HMK'nın 27. maddesi uyarınca hukuki dinlenme hakkı ihlal edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. Kanun maddeleri: HMK'nın 27. maddesi, 7201 Tebligat Kanunu, Te
14. Hukuk Dairesi         2015/7283 E.  ,  2017/397 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.06.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... vekili ile ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, dava konusu 5526 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
    Davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
    Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
    Öte yandan, 7201 Tebligat Kanununda 6099 sayılı Kanun ile yapılan ve 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik uyarınca; "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması ./..
    2015/7283 - 2017/397 -2-
    halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır." (m. 10)
    Tebligat Kanununun değişik 21/2. maddesi gereğince; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır."
    Tebligat kanunun 25. maddesinde ise yabancı memlekette tebligat usulü şu şekilde düzenlenmiştir; "Yabancı memlekette tebliğ o memleketin salahiyetli makamı vasıtasiyle yapılır. Bunun için anlaşma veya o memleket kanunları müsait ise, o yerdeki Türkiye siyasi memuru veya konsolosu tebligat yapılmasını salahiyetli makamdan ister. Yabancı memleketlerde bulunan kimselere tebliğ olunacak evrak, tebligatı çıkaran merciin bağlı bulunduğu vekalet vasıtasiyle Dışişleri Bakanlığıne, oradan damemuriyet havzası nazarı itibara alınarak ilgili Türkiye Elçiliğine veya Konsolosluğuna gönderilir. Şu kadar ki, Dışişleri Bakanlığının aracılığına lüzum görülmeyen hallerde tebligat evrakı, ilgili Bakanlıkça doğrudan doğruya o yerdeki Türkiye Büyükelçiliğine veya Başkonsolosluğuna gönderilebilir."
    Somut olayda; davalı ..."ın yerleşim yeri adresi "..." olmasına karşın, mahkemece tapu müdürlüğünce bildirilen " ... ." adresine tebliğ evrakının üzerine mernis adresi olduğu ibaresi eklenerek Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre dava dilekçesinin tebliğ olunduğu, bu haliyle yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
    Bu durumda mahkemece, anılan davalıya 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik hükümleri gözetilmek suretiyle dava dilekçesinin usulune uygun şekilde tebliğ edilerek savunma ve delilleri toplandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın ve 6100 sayılı HMK"nın 27. maddesi uyarınca hukuki dinlenme hakkı ihlal edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 19.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.