17. Ceza Dairesi 2016/6963 E. , 2018/2422 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1)Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuklar hakkında müştekiye yönelik eylemleri nedeni ile kurulan hükümde Dairemizce de benimsenen ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 26.03.2013 günlü, 2012/6-1232 Esas ve 2013/106 Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, çalınan malın 3. kişiye satılması halinde; 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinin uygulanabilmesi için hırsızlık suçunun failinin, sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın, hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının tek başına yeterli olmadığı, failin bizzat pişmanlık göstererek, satın alan iyiniyetli ise; sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının yanında aynen geri verme veya tazmin suretiyle satın alanın zararını da gidermesi, kötüniyetliyse; satın alandan elde ettiği para veya sağladığı menfaati, kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesi gerekir. Suça sürüklenen çocukların müştekinin zararını karşılaması nedeniyle, kötüniyetli sanıktan aldıkları 400,00 TL paranın kazanç müsaderesine konu olmak üzere mahkeme veznesine depo edilmesi gerekirken eksik kovuşturma ile hüküm kurulması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Müştekinin motosikletinin herhangi bir yere sabitlenmeden, sokağa bırakıldığı ve bu suretle çalındığının anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocukların eylemlerinin CGK’nın 17.01.2013 tarih, 2013/13-72 Esas ve 2013/374 Karar sayılı kararında da ifade edildiği gibi 5237 sayılı TCK"nın 142/1-e bendinde tarif olunan suçu oluşturmasına rağmen 142/1-b maddesi ile uygulama yapılması sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Suça sürüklenen çocuklara 5271 sayılı CMK"nın 150/2. maddesi uyarınca, mahkemesince Baroya yazı yazılarak suça sürüklenen çocuklara savunmak üzere bir avukatın görevlendirilmesi nedeniyle, soruşturma ve kovuşturma evresinde atanan zorunlu müdafiiler için ödenen avukatlık ücretlerinin suça sürüklenen çocuklara, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olacak şekilde yargılama gideri olarak yükletilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... ve ... müdafiilerinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, yargılama giderlerine ilişkin hüküm fıkrasından “zorunlu müdafi gideri 182,00 TL ile kovuşturma sırasında görevlendirilen zorunlu müdafi gideri 310,00 TL olmak üzere toplam 524,60 TL"nin suça sürüklenen çocuklardan tahsiline” kısımlarının çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2)Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
1-Müştekiye ait olan ve sokakta kilitlenmeden park edilen motosikletin çalınması şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın savunmalarında suça konu motosikleti hırsızlamaları konusunda suça sürüklenen çocukları azmettirmediğini beyan etmesi ve suça sürüklenen çocukların da mahkemede sanığın kendilerini suç işlemeye yönlendirmediğini beyan etmeleri karşısında, sadece önceden tanıdığı suça sürüklenen çocuklardan motosikleti satın aldığını beyan eden, sanığın eyleminin TCK’nın 165. maddesi kapsamında kaldığı anlaşılmakla,
Çay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 29/11/2013 tarihli iddianamede, sanık ... hakkında suç eşyasının satın alınması suçundan cezalandırılması için kamu davası açılmadığı, ayrıntıları Ceza Genel Kurulu"nun 06/05/2014 tarih , 2012/6-1486 Esas ve 2014/238 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 225/1. maddesinde yer alan, "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir." şeklindeki düzenlemeye göre, hakkında açılmış dava bulunmayan ve iddianamede anlatılış tarzına göre unsurları gösterilmeyen 5237 sayılı Kanun"un 165/1. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan kamu davası açılması sağlanıp bu dosya ile birleştirildikten sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilerek hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
2-Müşteki motosikletini herhangi bir yere sabitlenmeden, direksiyon kilidi ile kilitleyerek bıraktığı ve bu suretle çalındığının anlaşılması karşısında; sanığın eyleminin CGK’nın 17.01.2013 tarih, 2013/13-72 Esas ve 2013/374 Karar sayılı kararında da ifade edildiği gibi 5237 sayılı TCK"nın 142/1-e yerine 142/1-b maddesinin uygulanması,
3-5237 sayılı TCK"nın 143/1. maddesinin, 38/2. maddesinden sonra uygulanarak aynı Yasa"nın 61/5. maddesindeki sıralamaya aykırı hareket edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 28.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.