17. Hukuk Dairesi 2015/6010 E. , 2018/24 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıların eşi/babası Metin"e çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, kazada davalı sürücünün asli kusurlu olduğunu, davadan önce davalı ... şirketi tarafından 63.514,79 TL. ödeme yapıldığını; ancak bu bedelin gerçek zararı karşılamadığını belirterek belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada şimdilik 2.500,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatı ile 120.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 17.06.2014 tarihli artırım dilekçesiyle, toplam maddi tazminat taleplerini 15.328,49 TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacıların maddi tazminat isteminin kabulü ile davacı ... için 12.011,90 TL, Gamze için 2.495,19 TL. ve Mustafa Çağrı için 821,40 TL. olmak üzere toplam 15.328,49 TL"nin davalı ... şirketi yönünden dava ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline; davacıların manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile davacı ... için 20.000,00 TL. ve diğer davacılar için 10.000,00"er TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; Dairemiz"in yerleşik uygulamalarına uygun biçimde davacı ... ve Selma yönünden maddi tazminatın hesaplandığı uzman bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olmasına göre; davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, 6098 sayılı TBK"nun 53. (818 sayılı BK"nun 45/2.) maddesi gereği, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı taraf, ölenin iki çocuğu ile eşi için destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuş; mahkeme tarafından benimsenen 30.01.2014 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı ... için hükümde belirtilen miktarda maddi tazminata hükmedilmiştir.
Desteğin, küçük çocuklarının bakım ihtiyacından ne zaman kurtulacağını tayin etmek çocuğun yaşadığı yöreye, sosyal çevreye, çocuğun özelliklerine, cinsiyetine, ailenin sosyal ve ekonomik durumuna göre değişmektedir. Hakim, her somut olayda, destek ölmeseydi, ne kadar süre ile destek olacak idiyse bu süreyi destek süresi olarak kabul eder. Ana-babaya yardımda, onların yaşama süreleri; çocuklara yardımda ise, çocukların çalışmaya başlama süresi esas alınır. Çocuklarda, kız veya erkek olmalarına, yüksek öğrenim yapıp yapmamalarına göre farklı süreler kabul edilmektedir. Bunun dışında kız çocukları için genellikle, çalışmaya başlama veya evlenme ile destek ihtiyacı ortadan kalkar.
Mahkemece hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda, desteğin, 14.06.1994 doğumlu olan davacı ... için 24 yaş sonu olan 14.06.2018 tarihine kadar destek olacağı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Davacılar hakkında yapılan sosyal ekonomik durum araştırmasına ilişkin kolluk tutanağında, davacı ..."nın lise mezunu ve açıköğretim fakültesi öğrencisi olduğu tespit edilmiştir. Dairemizin yerleşik ve kabul gören uygulamasına göre, yüksek öğrenim görme durumu bulunmayan halde, kız çocuklarının 22 yaşına kadar, erkek çocuklarının 18 yaşına kadar; yüksek öğrenim gören ya da görme ihtimali bulunan çocukların ise 25 yaşına kadar destek alacağı dikkate alınarak destek tazminatı hesaplanması gerekmektedir.
Bu durumda mahkemece; davacı ..."nın öğrencisi olduğu eğitim kurumunda öğrenci belgesinin getirtilmesi ve eğitiminin devam etiğinin saptanması halinde, 25 yaş sonu olan 14.06.2019 tarihine kadar ölen babasının desteğinden yararlanacağı dikkate alınarak hesaplama yapılması konusunda,
rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3-Davacılar vekili, dava konusu kaza sonucu davacılar murisinin ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle, ölenin eşi/çocuğu olan davacılar için toplam 120.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarlarda manevi tazminata karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK"nun 56. (818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların eşi/babası olan yakınlarının ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacıların ölene olan yakınlıkları nedeniyle duyacakları elemin derinliği, davacıların yakınlarının kazanın oluşumunda hiçbir kusurunun bulunmayışı gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, düşük miktardaki manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
4-Davalı ... şirketi, kazaya karışan ve davacılar yakınının ölümüne neden olan aracın trafik sigortacısı olup 2918 sayılı KTK"nun 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları"nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir.
Davacıların kazadan sonra davalı ... şirketine başvuruda bulunduğu, davalı ... şirketi tarafından açılan hasar dosyası örneği dosya kapsamında bulunmasa da davalı ... şirketi tarafından davacılara 03.09.2012 tarihinde kısmi ödeme yapıldığının bildirildiği görülmektedir.
O halde karşısında mahkemece; davacıların, davalı sigortacıya başvurusu üzerine açılan hasar dosyası örneğinin getirtilmesi ile başvuruyu takip eden 8. iş gününün sonu itibariyle davalı sigortacının temerrüte düştüğünün kabulü suretiyle, davalının temerrüt faizinden sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, dava tarihinden itibaren faize karar verilmesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 15/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.