
Esas No: 2020/4919
Karar No: 2020/9863
Karar Tarihi: 12.11.2020
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/4919 Esas 2020/9863 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekilince temyiz edilmiştir.
Kapama portakal bahçesi niteliğindeki ... Mahallesi, ... parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde değildir. Ancak;
1- Bozma öncesi hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın m² değerine % 10 oranında objektif değer artışı uygulandığı ve bu husus bozma nedeni yapılmamakla davalı lehine kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeden, m² değerine objektif değer artışı uygulamayan rapora göre hüküm kurulması,
2-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7139 sayılı Yasa ile değişik 10/9 maddesi uyarınca bozma kararı sonrası oluşan fark bedele işletilecek yasal faizin bitiş tarihinin kararın kesinleşme tarihi olması gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde son karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi,
3-Davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru olmadığı gibi;
4-7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davacı idareden peşin alınan temyiz harcının ve tarafların temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 12/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.