MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanık ...’in, ayrı yaşadığı eşi mağdureye telefon açıp müşterek çocuklarını hastaneye götüreceklerini söyleyerek hakkında atılı suçtan kurulan mahkûmiyet hükümleri temyiz edilmeksizin kesinleşen sanıklardan ..."in kullandığı araca mağdure ile annesinin hileyle binmesini sağlamasının ardından yolda duran araca sanık ..."la beraber bindiği ve anneyi aşağı indirdikten sonra kaçmaya çalışan mağdureyi ....’la birlikte tutup zorla araca bindirdiği mağdure ile tanık anlatımları, doktor raporu ve tüm dosya içeriğinden anlaşıldığından, sanığın TCK"nın 109/2, 109/3-b, 109/3-e. maddeleri gereğince mahkumiyeti yerine suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde aynı Kanunun 109/1, 109/3-b, 109/3-e. maddeleri ile hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu birden fazla kişiyle ve eşine karşı işleyen sanığın cezasında TCK’nın 109/3-b, 109/3-e. maddeleri uyarınca bir kez arttırım yapılması gerekirken yazılı şekilde 109/3-b, 109/3-e. maddeleri uyarınca ayrı ayrı iki kez arttırım yapılması,
Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkum edilen sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmaması,
-2-
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 04.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.