19. Hukuk Dairesi 2015/15384 E. , 2016/6844 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraf vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av....ile davalı asil ... ve davalılar vek. Av. ..."nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan davalı asil ile avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, taraflar arasında akaryakıt bayilik sözleşmesi, protokol ve eki belgelerin imzalandığını, davalı bayi ... İnce Ltd. Şti"nin akde aykırı davranışları nedeniyle bayilik sözleşmesinin haklı olarak davacı tarafından feshedildiğini iddia ederek ödenen bayilik hizmet bedelinin ifa edilmeyen ve edilemeyecek sözleşme süresine karşılık gelen 2.759,430 USD"nin davalıya ödeme tarihlerinden itibaren faizi ile birlikte ve 200.000 USD cezai şart alacaklarının fesih bildiriminin tebliğ edildiği 02.06.2012 tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde, davaya konu bayilik sözleşmesi ve protokolün sadece davalılardan ... ...Ltd. Şti ile yapıldığını bu nedenle diğer davalılara husumet yöneltilemeyeceğini, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacağın zamanaşımına uğradığını, hizmet bedelinin bayilik faaliyeti için bayilik sözleşmesi süresiyle sınırlı olarak verildiğini, 5 yıllık süre için ön görülen bedelin sözleşmenin ifa edilemeyecek sözleşme süresine tekabül edecek bir kısmı olmadığını, hükümsüz kalan sözleşmeden dolayı cezai şart istenemeyeceğini, dava tarihinden önceki zaman için faiz istenemiyeceğini, davacı tarafça indirim konusu yapılmış KDV"nin yeniden talep edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, davalı bayinin taahhüt ettiği beyaz ürünü olmadığı, davacının tek taraflı sözleşmeyi fesihte haklı olduğu, 3.540,000,00 USD bayilik hizmet bedelinin 18 yıl bayilik yapmak üzere davalı bayiye verildiği, bu nedenle sözleşmenin kurulduğu tarihten feshine kadar geçen süre dışında kalan bakiye 2.759,430 USD"nin davalı bayi tarafından davacıya iadesi gerektiği, 26.12.2011 tarihli protokolde sadece davalılardan ..."in garantör sıfatı ile imzası olup, bu davalı dışındaki diğer davalıların, davacı ile davalılardan bayi ... ...Ltd. Şti arasında yapılan sözleşme, protokol ve ek protokolden kaynaklanan borçlarla ilgili bir taahhütlerinin bulunmadığı gibi kefaletlerininde sözkonusu olmadığı, bu nedenle sorumlulukları bulunmadığı, davalı bayinin sözleşme ilişkisinin kurulduğu tarihten fesih tarihine kadar taahhüt ettiği beyaz ürün alımını gerçekleştirmediği halde fesihten önceki yıllar için davacının hiçbir itirazi kayıt koymadan ürün vermeye devam ettiği, bu nedenle 2012 yılı için cezai şart talep etmesinin iyiniyetli bir davranış olarak kabul edilemeyeceği ve cezai şart alacağına ilişkin davacı talebinin reddi gerektiği, ihtarname ile davalı bayinin temerrüde düşüldüğü gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava tarihi itibariyle intifa hakkının terkin edilmediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Lehine intifa hakkı tesis edilen davacı şirketinde intifa hakkını terkin ettirme hakkı bulunmaktadır. Her ne kadar davacı tarafça bu konuda davalı şirket yetkililerine vekaletname verilmiş ise de intifa hakkının terkin edilmemesi durumunda davacının basiretli davranıp intifa hakkını terkin ettirdikten sonra dava açması gerekirdi. Bu durumda mahkemece intifa hakkı terkin edilmeden dava açılamayacağı gözetilerek zamansız açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden yerinde olmayan gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar yararına takdir edilen 1.350,00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 19/04/2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Yerel mahkeme uyuşmazlık konusu hizmet bedeli ile ilgili olarak gerekçeli kararında “Her ne kadar tüm davalılar vekilince hizmet bedelinin intifa hakkı tapudan terkin edilmediği için istenemeyeceği savunulmuş ise de; intifa hakkının terkini amacıyla T.P. Petrol Dağıtım A.Ş."nce davalı ... ...Turizm Petrol Otomotiv Gıda İnş. Nak. Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti."ne Ankara 68. Noterliğinin 22.07.2013 tarih ve 24085 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Vekaletnamesinin verildiği ve vekaletnamenin süresiz olduğu anlaşılmaktan bu yönde savunmaya itibar edilmemiştir.” denilmiştir.
Sayın çoğunluğun bozma gerekçesinde ise intifa hakkı terkin edilmediğinden zamansız açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Dosyadaki delillerin incelemesinde; Taraflar arasındaki 12.06.2008 tarihli protokolün.... Petrol Dağıtım A.Ş. lehine İntifa Hakkı Tesisi başlıklı 4.1.2.2. maddesinde “.... Petrol Dağıtım A.Ş. lehine tesis edilen intifa hakkının doğuracağı tüm harç ve vergiler (emlak vergisi ve sair) BAYİ"ye aittir.”
24.03.2010 tarihli ek protokolde “işbu protokolden kaynaklanan her türlü vergi, resim ve harçlar ..., ... ...ERCİYES ve ..."e aittir.” hükümlerine yer verilmiştir.
Davacı tarafından davalı ... ...Turizm Petrol Otomotiv Gıda İnş. Nak. Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti."ne gönderilen Ankara 63. Noterliğince düzenlenen 20 Haziran 2013 tarih ve 19640 yevmiye nolu ihtarnamenin 3. maddesinde taşınmaz üzerindeki intifa hakkının terkini için Harçlar Kanunu"nun 58. maddesi hükmüne göre terkin harcının lehine işlem yapılan taşınmaz maliki tarafından ödenmesi gerektiği, bu nedenle terkin işlemini yapmak üzere vekil tayin edilecek bir şahıs adının bildirilmesi gerektiği belirtilmiş, davalılar tarafından söz konusu ihtarmameye karşı Kayseri Onuncu Noterliğince düzenlenen 28.06.2013 tarih 18956 yevmiye nolu cevabi ihtarnamede intifa terkin işlemi yapmak üzere vekil tayin edilecek kişi olarak ... ile ... vekaletname düzenlenmesi ve müvekkil şirketlere ulaştırılması halinde intifa terkin işlemi gerçekleştirilecektir denildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafın cevabı ihtarnamede ismi belirtilen ... ve ... adına tapudan intifa hakkının terkini işlerini yapmak üzere Ankara 63. Noterliğince düzenlenen 23.07.2013 tarih 24085 yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki süresiz vekaletname örneğini aynı tarihte davalılara belge ile teslim ettiği anlaşılmıştır.
Davalılar tapu sicil müdürlüğünde verilen vekaletnameye rağmen yargılama sırasında dahi intifa hakkının terkini işlemini yaptırmamışlardır.
Dava vekaletnamenin verdiği tarihten 7 gün sonra açılmıştır.
Türk Medeni Kanunun 2. maddesi uyarınca herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bu hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.
Davalı, davacı tarafın ihtarnamesine verilen cevabı ihtarnamede açıkça davacının istemini kabul ederek intifa terkin işlemini yapmak üzere ... adına vekaletname düzenlenmesini kabul etmiş, bunun üzerine davacı da kendi üzerine düşen edimini yerine getirerek ismi geçen kişiler adına vekaletname düzenlettirerek davalılara tebliğ etmiştir.
Taraflar arasındaki yukarıdaki bahsedilen sözleşme hükümleri, davalının cevabı ihtarnamedeki vekil isimlerinin bildirilmesi isteminin kabulüne ilişkin beyanı ayrıca düzenlenen vekaletnameyi tebliğ alması 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 58/1-b madde hükmü uyarınca her türlü resim, vergi ve harcın davalı tarafından ödenmesi gerektiği hususların da dikkate alındığında, intifa hakkının tapudan terkini işlemini yapmamakla davalı kötü niyetlidir.
Rekabet Kurulu"nun intifa hakkının terkin edilmemesine ilişkin eylemin dikey anlaşmalar ve çeşitli uygulamalar yoluyla 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun"un ve 2002/2 sayılı tebliğin ihlal edildiğine ilişkin benzer bir olayda bayinin dağıtıcı firma aleyhine yapmış olduğu şikayet sonucu verilen 04.05.2011 tarih 11-28/562-175 sayılı kararın gerekçesinde; Şikayet konusu akaryakıt istasyonlarına ilişkin olarak şikayetçilere intifa hakkının tapudan terkin edilmesine olanak sağlayacak şekilde vekaletname gönderilmiş olması nedeniyle 4054 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir işlem yapılamamasına karar verilmekle rekabet kurulunca da dağıtıcı firma tarafından bayiye intifa hakkının terkini için vekaletname verilmesi yeterli kabul edilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının intifa hakkının terkinine yönelik üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiği ayrıca tüm harç ve vergi ödeme yükümlülüğünün davalıya ait olduğu davacıya ödemekle zorunlu olduğu hizmet bedelini ödememek amacıyla davalının tapudan intifa hakkını terkin etmemesinin TMK"nun 2. maddesi uyarınca hakkın açıkça kötüye kullanılması olduğundan bu hususun hukuk düzeni açısından korunamayacağından yerel mahkeme kararının temyiz incelemesinin esastan yapılması gerekirken, sayın çoğunluğun mahkemece intifa hakkı terkin edilmeden dava açılamayacağı gözetilmeden zamansız açılan davanın reddi gerektiği yönündeki görüşüne katılamamaktayım. 20.05.2016