Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5867
Karar No: 2016/2591
Karar Tarihi: 25.04.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/5867 Esas 2016/2591 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/5867 E.  ,  2016/2591 K.
"İçtihat Metni"

Asliye Ticaret Mahkemesi



Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı şirket temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirkete emtia satışı nedeni ile borçlu olan davalı şirket aleyhine Bakırköy 6. İcra Müdürlüğünün 2012/4609 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıp 11 örnek iflas ödeme emri tebliğ edildiğini, davalının süresinde itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının kaldırılarak, davalı adına depo kararı çıkartılması, karara rağmen borcun ödenmemesi durumunda davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafın davacı taraftan faturalara konu malı satın ve teslim aldığı, davacıya bonolar ciro etmek sureti ile ödediğini ve bu konuda icra takipleri olduğunu bildirmesine rağmen, icra takibine konu 79.352.79 TL fatura bedelini ödediğini ispat edemediği, depo emrine esas alacak miktarının 106.725.10 TL olduğu, bu tarih itibari ile depo emri verilmediği takdirde günlük 30.3083 TL faizin depo emrine esas alacağa ilave edilmesi gerektiği, İİK"nun 158/2 maddesi gereğince 7 günlük süre içinde alacaklıya ödenmesi ya da mahkeme veznesine depo edilmesi için depo emri kararı borçlu şirkete usulüne uygun tebliğ edildiği, verilen süre içinde davalı borçlu şirket tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı şirket temsilcileri tarafından temyiz etmiştir.
Dava, davalı şirketin iflası istemine ilişkin olup, dava dilekçesinin şirket adresinde çalışan muhasebeciye tebliğ edildiği ve yargılamanın bu şekilde yapıldığı anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 12. maddesinde “Hükmi şahıslara tebliğ, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılır. Bir ticarethanenin muamelelerinden doğan ihtilaflarda, ticari mümessiline yapılan tebliğ muteberdir" hükmüne; Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik"in 20. maddesinde de, "Tüzel kişilere tebliğ yetkili temsilcilerine, bunlar birden çok ise yalnız birine yapılır." hükmüne yer verilmiştir. Aynı Yasa"nın 13. maddesinde “Hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler herhangi bir sebeple mütat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır.” hükmüne; Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik"in 21. maddesinde ise “Tüzel kişiler adına tebligatı almaya .../...
S.2


yetkili kişiler, herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde işyerinde bulunmamaları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olmaları durumunda tebliğ, tüzel kişinin o yerdeki sürekli çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Ancak, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması gereklidir. Bu kişilerin de bulunmaması halinde, bu husus tebliğ mazbatasında belirtilir ve tebliğ, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, tebligat belgesini tebellüğ eden kişinin Kanun"un 12 ve 13. madde hükümlerinde sözü edilen "tebliğ almaya yetkili kişilerden " olup olmadığı, tebliğ belgesinde, davalı şirket temsilcisinin tebliğ saatinde işyerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu hususuna ilişkin bir açıklamaya yer verilmemiştir. Bu durumda, açıklanan Yasa ve Yönetmelik hükümlerine uyulmadığı anlaşılmakla davalı şirkete yapılan dava dilekçesi tebliği usulsüzdür.
Ülkemizin de tarafı olduğu ve Anayasa"nın 90. maddesi gereği iç hukukun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6, 1982 Anayasası"nın 36. maddesinde adil yargılanma hakkına yer verilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın 27. maddesinde ise, adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olarak hukuki dinlenilme hakkı düzenlenmiş olup, bu hak yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini, kararların somut, açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir.
Dava dilekçesinin tebliği ile davalı savunma hakkını kullanma olanağını kazanır ve cevap süresi işlemeye başlar. Esasa ve usule ilişkin savunma ve delillerini, dava dilekçesinin içeriğine göre ileri sürebilmesi için dava dilekçesinin tebliği zorunludur.
Açıklanan bu ilkeler doğrultusunda mahkemece, dava dilekçesinin şirket yetkililerinden birine ya da koşulları oluştuğunda memur veya müstahdemlerinden birine Tebligat Kanunu"nun 12 ve 13. maddeleri ile Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik"in 20 ve 21. madde hükümleri uyarınca tebliği sağlanarak iddia edilen hususlar hakkında savunma hakkı verilip, varsa delilleri toplandıktan sonra üzerinde durulması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, açıklanan hususlara uyulmaksızın adil yargılanma hakkının ihlâli ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracak şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı şirket temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi