(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi 2019/2955 E. , 2020/831 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İstanbul 20. İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
K A R A R
A)Davacı İstemi:
Davacı vekili; müvekkilinin eşi ..."ün 03/07/2005 tarihinde vefat ettiğini, müteveffa eşi ..."ün 24/09/1984 tarihinde başlayan 142 günlük 4-b sigortalılığının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
B)Davalı Cevabı: davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
İlk derece mahkemesince; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu; Davalı vekili; davacının müteveffa eşi ..."ün 20/11/1984 tarihinde müvekkili kuruma Bağ-Kur"a giriş bildirgesi verdiğini, davacının murisinin Kağıthane Vergi Dairesinin 25/09/1984-31/12/1984 ve 15/08/1994-30/09/1994 tarihleri arasında vergi mükellefi olduğunu, 1479 sayılı yasanın geçici 19.maddesinin 30/04/2008 tarihinde yürürlükten kaldırıldığını, usul ve esas bakımından hukuka aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :".... davacının murisinin vergi kaydı nedeniyle 1479 sayılı yasaya tabi sigortalılığının ve tescilinin 25/09/1984-31/12/1984 ve 15/08/1994- 30/09/1994 tarihler arasındaki zorunlu Bağ-Kur sigortalılık sürelerine ilişkin hem Bağ-Kur sigortalısı olduğu dönemde hem de daha sonra çıkarılan yapılandırma yasaları döneminde hiçbir prim ödemesi bulunmaması nedeniyle ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin oybirliğiyle REDDİNE karar" verilmiştir.
E)Temyiz: Davalı Vekili:Zorunlu sigortalılığın iptali söz konusu olamayacağını Ek 19. md yürürlükten kaldırıldığından uygulanmayacağını, kararın bozulmasını talep etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava bağkur sigortalılığının iptali istemine ilişkindir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının müteveffa eşi ..."ün 20/11/1984 tarihinde kuruma Bağ-Kur"a giriş bildirgesi verdiği, davacı murisinin Kağıthane Vergi Dairesinin 25/09/1984-31/12/1984 ve 15/08/1994-30/09/1994 tarihleri arasında vergi mükellefi olduğu, davacının 09/01/2015 tarihinde ölüm aylığı tahsis talebinde bulunduğu, daha sonra davacının 02.03.2015 tarihinde 1.044,52 TL bağkur prim ödemesi yaptığı, Şişli SGM"nin 02/04/2015 tarihli yazısı ile davacının ölüm aylığı talebinin reddedildiği anlaşılmaktadır.
1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 4.5.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesinin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulu kaldırılmış sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulu getirilmiş, 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
1479 sayılı Yasa’nın 24.7.2003 tarihli 4956 sayılı Yasanın 43. maddesiyle değiştirilen Ek 19. maddesine göre “Bu kanunun yürürlük tarihinden önce kuruma kayıt ve tescili yapıldığı halde beş yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunanlar beş yıl ve daha fazla süre prim ödemeyenlerin sigortalılıkları, prim ödemesi bulunan sigortalının ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların sigortalılığı ise tescil tarihi itibariyle sigortalının müracaatına kadar askıya alınır. Bunu ilişkin usul ve esaslar kurumca belirlenir.
Somut olayda; davacı murisinin bağkur sigortalılığının iptalini gerektirecek bir gerekçe ileri sürülmediği gibi yukarıda da sigortalılık şartlarında açıklandığı üzere sigortalılığının iptalini gerektirecek bir durum da söz konusu değildir. Her ne kadar ilk derece mahkemesi ve İstinaf mahkemesi kararında davacı murisinin prim ödemesi de olmadığından bahsedilmekte ise de davacının 02.03.2015 tarihinde 1.044,52 TL bağkur prim ödemesi yaptığı anlaşıldığından, ödenen primler sigortalılık süresinin tamamını karşılıyorsa primi ödenmiş sigortalılığın yasal şartlara haiz olduğu takdirde iptali söz konusu olmayacağından davanın reddi gerektiği hususu araştırılmamıştır.
Ayrıca davacının, 7143 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 76. maddesi koşullarının varlığı halinde sigortalılığının durdurulması gerekirken iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı SGK tarafından temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı ORTADAN KALDIRILMASI, ilk derece mahkemesinin kararının BOZULMASI gerekmiştir.
G)SONUÇ :
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.