11. Hukuk Dairesi 2016/12785 E. , 2018/2216 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22.04.2016 tarih ve 2014/283-2016/776 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 06.03.2018 günü hazır bulunan davalı vekili Av. ... ile davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari işletme sözleşmesi uyarınca davalının sözleşme devam ettiği sürece cirosunun aylık %6’sını işletme bedeli olarak davacıya ödemesinin kararlaştırıldığını, ayrıca 01.01.1994 tarihinden itibaren işletme bedeline esas alınacak cironun sözleşmede belirtildiği şekilde hesaplanacak asgari cironun altında olamayacağının kabul edildiğini, kiraların her ayın 5. günü fatura karşılığında müvekkiline ödenmesinin kararlaştırıldığını, gününde ödeme yapılmaması durumunda ilk ay için %20, takip eden aylar için %... gecikme cezasının ödeneceğinin hükme bağlandığını, davalının başvurusu üzerine ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin ....07.2001 tarihli kararı ile sözleşmede %6 olarak belirlenmiş olan ciro payının tedbiren %...’e düşürüldüğünü, davalının tedbir kararının verildiği ....07.2001 tarihinden itibaren tedbir kararı kaldırılıncaya kadar yapılan cironun %6’sı yerine %...’ünü ödediğini, tedbir kararı kaldırılmış olduğundan 2008 yılı için eksik ödenen %... ciro işletme bedelinin tahsili için takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek, davalının icra takibine itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, Temmuz ayı dahil ödenmemiş 2001 yılı birikmiş kira parasının ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına ilişkin tedbir kararının kaldırıldığını, gerçekleşen ciro tutarı üzerinden %... kira bedeli ödenmesine ilişkin tedbir kararının kaldırılmadığını, bu tedbirin devam ettiğini, müvekkili şirket hakkında 27.04.2007 tarihinde iflas kararı verildiğini, BK’nun 370. maddesi uyarınca iflasın açıldığı anda kira sözleşmesinin kendiliğinden sona erdiğini, bu tarihten itibaren iflas masası ile devam eden kira ilişkisinin gerçekleşen ciro üzerinden %... kira ödenmesi şeklinde zımni bir anlaşmaya dönüştüğünü, davalıdan talepte bulunulmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulüne, davalının icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile 1.388.367,00 TL asıl alacak, 597.339,... TL gecikme tazminatı, 702.267,72 TL işlemiş avans faizinin KDV"si ile birlikte ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanarak takibin devamına, bakiye talebin reddine, kabul edilen asıl alacağın %20"si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Taraflar arasında 29/.../1991 tarihinde 31/.../1999 tarihine kadar geçerli olmak üzere ticari işletme sözleşmesi yapıldığı, daha sonra bu sözleşmenin 31/.../2009 tarihine kadar uzatıldığı, sözleşme uyarınca davalının sözleşme devam ettiği sürece cirosunun aylık %6"sını davacıya ödemesinin kararlaştırıldığı, gününde ödeme yapılmaması durumunda ilk ay için %20, takip eden aylar için %... gecikme cezasının ödeneceğinin hükme bağlandığı, davalı tarafından açılan uyarlama davasında ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin .../07/2001 tarihli kararı ile sözleşmede %6 olarak belirlenmiş olan ciro payının tedbiren %..."e düşürüldüğü, davalının tedbir kararının verildiği tarihten itibaren tedbir kararı kaldırılıncaya kadar yapılan cironun %6"sı yerine %..."ünü ödediği, 2008 yılı için eksik ödenen cironun %..."ü oranındaki kira bedelleri ile yine bu dönem için gecikme cezasının tahsili için icra takibine girişildiği, davanın işbu icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri nazara alındığında uyuşmazlığa hasılat kirasına ilişkin kanun maddelerinin uygulanacağı anlaşılmakta olup, 818 sayılı Borçlar Kanununun 290. maddesinde "Müstecirin iflası halinde icare, iflasın açılmasıyla beraber nihayet bulur. Şu kadarki, işletmekte olan kira ve defterin ihtiva ettiği eşya için kafi teminat verildiği takdirde mucir, icar senesinin hitamına kadar akdi idame ile mükelleftir." hükmü düzenlenmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 370. maddesinde de benzer şekilde "Kiracının iflası hâlinde sözleşme, iflasın açıldığı anda, kendiliğinden sona erer. Ancak, kiraya veren, işlemekte olan kira ve tutanağa geçirilen eşya için yeterli güvence verildiği takdirde, sözleşmeyi kira yılının sonuna kadar sürdürmekle yükümlüdür." hükmüne yer verilmiştir. Davalı şirketin 27/04/2007 tarihinde iflasına karar verilmiş, .../.../2009 tarihli karar ile de iflasın kaldırılmasına hükmedilmiştir. Davalı şirketin iflasına karar verilmekle zikredilen kanun hükmü gereği taraflar arasındaki sözleşme sona ermiş olup, iflasın kaldırılmasıyla sona eren sözleşme canlanmaz. Davaya konu icra takibinde 2008 yılı için eksik ödenen cironun %..."ü oranındaki kira bedelleri ile yine bu dönem için gecikme cezasının tahsili istendiği de nazara alındığında 27/04/2007 iflas tarihi itibariyle sözleşme kendiliğinden sona erdiğinden, sözleşmeye dayalı icra takibinin yapılması doğru olmamıştır. Bu husus kanun hükmü gereği olup davalı şirketin iflası kaldırıldığına ve iflas idaresinin herhangi bir yetkisi kalmadığına göre, mahkemenin, davalının ticari faaliyetlerini sürdürmesi için kullanılan mağazanın o tarihte ödenmeyen kira farkının sözleşmenin kendiliğinden sona erdiğinden bahisle istenemeyeceğini iddia etmenin hakkın kötüye kullanımı yasağına tabi olduğu gerekçesi de yerinde görülmemiştir. Bu suretle, mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin davalı şirketin iflasına karar verilmekle sona erdiği, dava konusu edilen dönem de nazara alındığında sözleşmeye dayalı eksik ödenen cironun %..."ü oranındaki kira bedelleri ile gecikme cezası taleplerinin icra takibine konu edilemeyeceği kabul edilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
...- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazları ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 22.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.