20. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/6362 Karar No: 2017/4984 Karar Tarihi: 05.06.2017
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/6362 Esas 2017/4984 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2017/6362 E. , 2017/4984 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... 1. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tazminat istemine ilişkindir. ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının tüketici, davalınında avukatlık hizmeti veren, işleminde tüketici işlemi olduğundan, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanundan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 1. Tüketici Mahkemesi tarafından ise davacının, Tüketici Kanununda tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç Başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; "Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi"; tüketici ise "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi" ifade etmektedir. Aynı Kanunun 3. maddesinde de "Tüketici işlemi", "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir. Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta; davacı vekili, avukat olan davalının müvekkilinin vekili sıfatıyla işe iade için açtığı ... ... 6. İş Mahkemesinde görülen 2011/432 E. - 2012/909 K. sayılı dosyada görülen davayı takip ettiğini ancak davanın sonucunda davacı müvekkil işe iade edilmesine rağmen davalıların ihmali sonucunda işe iade için talebinin şirkete zamanında bildirilmemesi nedeniyle zarara uğradığı iddiasıyla 41.000,00.-TL zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır. Avukat olan davalıların mesleki faaliyette bulunan kişi olması nedeniyle tüketici konumunda olmadığı kuşkusuzdur. İşçi olan davacının ise işe iade için açtığı davayı takip etmek üzere davalıya vekaletname veren kişi olduğu, mesleki veya ticari faaliyetinden kaynaklanan bir hakkını dava etmek için vekaletname verdiğine ilişkin dosyada delil ve belge bulunmadığı gözetildiğinde aralarındaki vekalet ilişkisi yönünden davacının 6502 sayılı Kanun anlamında tüketici kabul edilmesi ve bu olgunun sonucu olarak taraflar arasındaki vekalet ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05/06/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.