11. Ceza Dairesi 2018/5688 E. , 2018/8675 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, Başkasının kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
A) Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesi:
Dosya içerisinde aslı olan suça konu sahte sürücü belgesinin aldatıcılık niteliğinin bulunduğu kabul edilmiştir.
Sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının kanuni sonucu olarak uygulanması zorunlu TCK"nin 53. maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı da dikkate alınarak infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık hakkında yapılan duruşmaya, toplanıp gerekçeli karada gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak,
Suça konu sürücü belgesinin dosyada delil olarak saklanması yerine müsaderesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından, 5237 TCK"nin 54. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak yerine “Adli emanetin 2011/1056 sırasında kayıtlı sahte sürücü belgesinin dosyada delil olarak muhafazasına” ibaresinin yazılması suretiyle , diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B) Sanık hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesi:
a-5237 sayılı TCK’nin 268. maddesinde tanımlanan "başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunun oluşması için, failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması gerekmekte olup, suçun oluşması durumunda fail bu madde yollamasıyla, aynı Kanun"un 267/1. maddesinde düzenlenen iftira suçuna ilişkin hükümlere göre cezalandırılır.
Somut olayda; yürütülen başka soruşturmalar nedeniyle hakkında yakalama emri bulunan sanığın, herhangi bir suç isnadı olmaksızın kolluk görevlilerince şüphelenilerek kimliği sorulduğunda, üzerinde kendi fotoğrafı bulunan ... adına düzenlenmiş sahte sürücü belgesini ibraz ederek kendisini bu isimle tanıtması şeklinde gerçekleşen fiilinde, soruşturma ve kovuşturma yapılmasını gerektirecek bir suç isnat edilmediği anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK"nin 268. maddesindeki "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma" suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine mahkumiyet hükmü kurulması,
b- Kabule göre ise; hükmolunan hapis cezasının kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.