Davacı-birleşen dosyanın davalısı G.. İ.. tarafından, davalı-birleşen dosyanın davacısı A.. P.. aleyhine 21/01/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen 23/01/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı-birleşen dosyanın davacısı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Davalı-birleşen dosyanın davacısı A.. P.."un asıl davada kurulan hükme ilişkin temyiz istemi yönünden; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na 5236 sayılı Yasa ile eklenen ek 4. madde ve HUMK’nun 427. maddesi uyarınca; hükmün temyize konu bölümünün 1.890,00 TL’yi geçmemesi durumunda karar kesindir. Somut olayda temyize konu olan tutar, bu düzeye ulaşmadığından davalı-birleşen dosyanın davacısı A.. P.."un asıl davada kurulan hükme yönelik temyiz inceleme isteği reddedilmelidir. 2-Davalı-birleşen dosyanın davacısı A.. P.."un birleşen davaya yönelik temyiz itirazına gelince; dava ve birleşen dava haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı-birleşen dosyanın davacısı A.. P.. tarafından temyiz edilmiştir. Davalı-birleşen dosyanın davacısı A.. P.. birleşen dosyadaki dava dilekçesinde; davalının Lüleburgaz 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2011/66 Esas sayılı dava dosyasına sunmuş olduğu dilekçelerde kendisi hakkında asılsız iddialarda bulunduğunu ve hakaret içeren ifadeler kullandığını iddia ederek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece, dava konusu dilekçelerde kullanılan ifadelerin hak arama özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek istem reddedilmiştir. Dosya kapsamından, davacının manevi tazminat istemine konu dilekçelerle ilgili olarak; Lüleburgaz 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2013/173 Esas, 2013/523 Karar sayılı dosyası ile görülen davada, davalının kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçundan sanık olarak yargılandığı ve beraatine karar verildiği anlaşılmaktadır. Ancak, söz konusu hüküm temyiz edilmiş olup henüz kesinleşmemiştir. 818 sayılı BK m. 53 (6098 sayılı TBK m.74) uyarınca ceza mahkemesinin beraat kararı hukuk hâkimini bağlamaz ise de; ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı ve olgu belirlemesi hukuk hakimini bağlar. Somut olayın özelliği itibariyle maddi olgunun ve davalının sorumluluğunun tespiti açısından ceza davasının sonucu önem arz etmektedir. Açıklanan nedenle, ceza davasının bekletici mesele yapılması ve buna göre bir hüküm kurulması gerekir. Karar, bu nedenle yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA; davalı-birleşen dosyanın davacısı A.. P.."un asıl davada kurulan hükme yönelik temyiz dilekçesinin yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenle reddine, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 29/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.