19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1908 Karar No: 2016/6812 Karar Tarihi: 19.04.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/1908 Esas 2016/6812 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında mahkeme, davacının kısmen haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, takibin devamına karar vermiş, ancak icra inkar tazminatı talebinin reddine hükmetmiştir. Karar temyiz edilince Yargıtay, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, hükmün davacı lehine bozulmasına karar vermiş ve ayrıca faturadan kaynaklanan alacak miktarı üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirtmiştir. Hüküm fıkrasında, takip talebinde ayrı ayrı kalemler şeklinde istenilen asıl alacak ve faizin ne kadarının kabul edildiği belirtilmediği için karar infazda tereddüt yaratabileceği için, HMK'nın 297'inci maddesine aykırıdır. Kanun maddeleri: İİK'ın 67/2, HMK'nın 297/2 (HUMK m. 388).
19. Hukuk Dairesi 2016/1908 E. , 2016/6812 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin iki adet faturaya dayalı alacağın tahsili için yaptığı icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, malların teslim alınmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre, davacının kısmen haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 52.705,97 TL üzerinden takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Faturadan kaynaklanan alacak likit (bilinebilir- belirlenebilir) olduğundan İİK"nın 67/2. maddesi uyarınca hüküm altına alınan miktar üzerinden davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 3-Ayrıca, 6100 sayılı HMK."nın 297/2 (HUMK m. 388) maddesine göre; "Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." Somut olayda; icra takibinde 43.024,80 TL asıl alacak, 10.784,90 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 53.809,70 TL alacağın tahsili talep edilerek bu miktara yapılan itiraz üzerine itirazın iptali davası açılmıştır. Mahkemenin hüküm fıkrasında davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile takibin 52.705,97 TL üzerinden devamına karar verilmiş, ancak takip talebinde ayrı ayrı kalemler şeklinde istenilen asıl alacak ve faizin ne kadarının kabul edildiği belirtilmemiştir. Bu hali ile kurulan hüküm infazda tereddüt yaratacağından HMK."nın 297"nci maddesi hükmüne aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı lehine BOZULMASINA,peşin harcın istek halinde iadesine, 19/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.