Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/6656 Esas 2018/3 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; 22/12/2006 tarihinde davacılardan ...."ın eşi, diğer davacıların babası ...."ın işleteni ve sürücüsü olduğu zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi bulunmayan araç ile yaptığı çift taraflı kazada kusuru neticesinde hayatını kaybettiğini belirterek fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak üzere her bir davacı için 50,00- TL destekten yoksun kalma tazminatının ve 50,00- TL cenaze defin giderinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili; 22.07.2014 tarihinde dava değerini toplam 57.500,00-TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, davacılarının murisinin kazada tam kusurlu olduğunu, bu nedenle tazminat talep etme haklarının olmadığını, ayrıca kaza kapsamında davacıların murislerine herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacı ... için 29.450,00 TL, davacı ... için 13.610,00 TL ve davacı ... için 14.440,00 TL olmak üzere defin ve cenaze gideri ile destekten yoksun kalma tazminatı olarak toplam 57.500,00 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 16/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacı ..."a (kendi adına asaleten küçükler ... ve ... adına velayeten) verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, KTK.’nun 109/2. maddesindeki ceza zamanaşımı süresinin dolmamış olmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2.945,82 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 15.1.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.