Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10029
Karar No: 2017/350
Karar Tarihi: 19.01.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/10029 Esas 2017/350 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, 271 parsel sayılı taşınmazda davalılar Tacettin Akyol ve diğer davalıya intikal edecek payların harici sözleşme ile devraldığını, aldığı tarihten beri kullandığını iddia ederek tapunun iptaliyle adına tescilini, mümkün olmadığı takdirde satış bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini istemiştir. Davacı tazminat talebinde de bulunmuştur. Mahkeme davacının tapu iptali ve tescil yönündeki davasını reddederek, bedel iadesine ilişkin davasını kabul etmiş ve davalılardan alacağının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsil edilmesine karar vermiştir. Davacı tazminat talebinde bulunduğu diğer davalının imzasının Tacettin Akyol’a ait olmadığı bilirkişi raporu ile tespit edilince, bu dava hakkında ispat edemediği için karara bağlanmamıştır.
Yargıtay ise, davacının dava ehliyeti olduğuna ancak davalı Tacettin Akyol yönünden mirasçıları hakkında usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığı için davanın kabul edilemeyeceğine karar vermiştir.
Kanun maddeleri: HMK m.50, m.51, m.52, m.53, m.55, Türk Medeni Kanunu m.28.
14. Hukuk Dairesi         2016/10029 E.  ,  2017/350 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.12.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tazminat isteminin kabulüne dair verilen 29.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, 271 parsel sayılı taşınmazda, davalı Tacettin Akyol"a intikal edecek payı 10.05.1976 tarihinde 40.000 TL"ye; davalı ..."ye intikal edecek payı 01.03.1978 tarihinde 30.000 TL"ye haricen düzenlenen sözleşme ile devraldığını, bedelin tamamını ödediğini, aldığı tarihten beri kullandığını ileri sürerek, tapunun iptaliyle adına tescilini, mümkün olmadığı takdirde satış bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, davanın zamanaşımı yönünden reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının tapu iptali ve tescil yönündeki davasının reddine, davacının bedel iadesine ilişkin davasının kabulü ile; 1.090,65 TL"nin davalı Tacettin"den, 909,35 TL"nin davalı ..."den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
    Davacı, davalı ...’a karşı 01.03.1978 tarihli harici sözleşmeye dayanarak tapu iptali ve tescil olmaz ise tazminat isteminde bulunmuş ise de dayanak sözleşmedeki imzanın davalı ..."ye ait olmadığı bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden bu davalıya karşı açtığı davayı ispatlayamamıştır.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, tüm dosya içeriğine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Davalı Tacettin yönünden ise;
    Dava ehliyeti davada taraf olma ehliyetidir. 6100 sayılı HMK’nun 50. maddesinde medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların, davada taraf ehliyetine de sahip olacağı hüküm altına alınmıştır. Yasa hükmünde belirtildiği üzere taraf ehliyeti, medeni hukuktaki hak ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir.
    2016/10029 - 2017/350 -2-

    Maddede gerçek ve tüzel kişi ayırımı yapılmaksızın, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların davada taraf ehliyetine de sahip olacağı belirtilmiştir.
    Öte yandan dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirlenir (HMK m.51). Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmayanlar davada kanuni temsilcileri, tüzel kişiler ise yetkili organları tarafından temsil edilir (HMK m.52). Dava takip yetkisi, talep sonucu hakkında hüküm alabilme yetkisidir. Bu yetki, kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, maddi hukuktaki tasarruf yetkisine göre tayin edilir (HMK m.53).
    Taraflardan birinin ölümü hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir (HMK m.55).
    Türk Medeni Kanununun 28. maddesinde, gerçek kişinin ölümüyle medeni haklardan yararlanma ehliyeti ve buna bağlı olarak da taraf ehliyetinin sona ereceği belirtilmiştir. Dava tarihinden önce ölüm nedeniyle şahsiyeti son bulan kişinin taraf ehliyetini yitireceği kuşkusuzdur.
    Bu itibarla, gerek Türk Medeni Kanunu gerekse Hukuk Muhakemeleri Kanunu, dava açıldığı zaman hayatta bulunan kişiler yönünden düzenleyici hükümler koymuş, ölen kişiler hakkında açılacak davalar yasalarımızda yer almamıştır. Nitekim 04.05.1978 tarihli ve 1978/4-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da dava tarihinden önce ölen kişinin taraf ehliyetini yitireceği, aleyhine dava açılamayacağı, dava tarihinde şahsiyeti sona ermiş kimsenin mirasçılarına halefiyet kuralı uygulanamayacağından davaya dahil edilmek veya dava ıslah edilmek suretiyle davaya devam edilemeyeceği vurgulanmış, bu doğrultudaki içtihatlar kararlılık kazanmıştır.
    Somut olayda; Davalı Tacettin"in (nüfus kaydında Sadettin) dava tarihinden önce 29.03.1983 tarihinde öldüğü anlaşılmıştır. O halde bu davalı yönünden mirasçıları hakkında usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığı gözetilerek davanın usulden reddi yerine, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi