Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/6315
Karar No: 2018/4022
Karar Tarihi: 20.03.2018

Hırsızlık - mala zarar verme - suç işlemek amacıyla örgüt kurma - suç örgütüne üye olma - suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi - 6136 sayılı Yasaya muhalefet - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2017/6315 Esas 2018/4022 Karar Sayılı İlamı

13. Ceza Dairesi         2017/6315 E.  ,  2018/4022 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, suç örgütüne üye olma, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi, 6136 sayılı Yasaya muhalefet
    HÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet



    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    İddianame içeriğine göre, sanık ... hakkında katılan Kuruma karşı işlenen diğer hırsızlık suçlarından ayrı olarak 11.07.2007 tarihinde Balıkesir/Savaştepe ilçesi, İsadere ve Minnetler Köyleri arasında işlenen hırsızlık suçundan da dava açıldığı belirtilmesine rağmen, sanığın anılan eylemi hakkında herhangi bir hüküm kurulmamış olsa da zamanaşımı süresi içerisinde karar verilmesi mümkün görülmüştür.
    Sanıklardan ..."nin adı hükümde “....” olarak yazılmış ise de, belirtilen bu yanlışlığın mahallinde düzeltilmesi olanaklı kabul edilmiştir.
    I-Katılan Kurum vekilinin suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve suç örgütüne üye olma suçlarına ilişkin verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve suç örgütüne üye olma suçlarından doğrudan zarar görme ihtimali bulunmayan katılan Kurumun bu suçlardan davaya katılmasına imkan bulunmadığından, anılan suçlardan kurulan hükümlere ilişkin temyiz isteminin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
    II-O yer Cumhuriyet Savcısının sanıklar ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, sanık ... hakkında suç örgütüne üye olma suçlarına ilişkin verilen beraat hükümlerine yönelik; katılan Kurum vekilinin sanıklar ... ve ... hakkında mala zarar verme suçuna, sanık ... hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarına ilişkin verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre o yer Cumhuriyet Savcısı ile katılan Kurum vekilinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
    III-O yer Cumhuriyet Savcısının sanıklar ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, sanık ... hakkında suç örgütüne üye olma, sanık ... hakkında katılan Kuruma yönelik hırsızlık ile katılan ..."e yönelik 29.08.2010 tarihinde Balıkesir/Havran ilçesi Kocadağ Köyünde işlenen hırsızlık suçlarına ilişkin verilen beraat hükümlerine yönelik; katılan Kurum vekilinin sanıklar ... ve ... hakkında mala zarar verme suçuna, sanık ... hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarına ilişkin verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanıklar lehine yargılandıkları tüm suçlardan beraat ettikleri takdirde maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, kendilerini vekil ile temsil ettiren ve atılı suçların bir kısmından beraat eden sanıklar ..., ... ve ... lehine de vekalet ücretine hükmedilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ile katılan Kurum vekilinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “sanıklar ..., ... ve ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin bölümlerin” çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    IV-Sanık ... hakkında katılan ..."e yönelik 29.08.2010 tarihinde Balıkesir/Havran ilçesi Kocadağ Köyünde işlenen hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Hırsızlık suçuna konu kabloların önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerekirken, yazılı şekilde alt sınırdan hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak,
    hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin yazılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    V-Sanık ... hakkında 11.07.2007 tarihinde Balıkesir/Savaştepe ilçesi, İsadere ve Minnetler Köyleri arasında işlenen hırsızlık suçuna ilişkin verilen beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Sanık ..."nin kovuşturma aşamasında alınan savunmasının, üzerine atılı 11.07.2007 tarihinde Balıkesir/Savaştepe ilçesi, İsadere ve Minnetler Köyleri arasında işlenen hırsızlık suçuna ilişkin olmadığının anlaşılması karşısında, sanığın anılan eyleme ilişkin savunması alınmadan hakkında karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 147. maddesine aykırı hareket edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan Kurum vekilinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA,
    VI-Sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ile katılan Kuruma karşı işlenen hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    Mahkemenin hüküm ile birlikte artık dosyadan elini çektiği, bu itibarla hüküm tarihinden sonra 14.10.2015 tarih ve 2011/87-2015/225 E.-K. sayılı ek karar ile sanık hakkında ölüm nedeniyle verdiği düşme kararının yok hükmünde olduğu kabul edilerek, yapılan incelemede;
    UYAP"tan alınan nüfus kaydına göre, sanığın 27.04.2013 tarihinde öldüğünün anlaşılmış olması karşısında 5271 sayılı CMK"nın 223/8 ve 5237 sayılı TCK"nın 64/1. maddeleri uyarınca kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde zorunlululuk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ile katılan Kurum vekilinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA,
    VII-Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    1-28.09.2010 tarihinde Balıkesir/Savaştepe ilçesinde Yukarıdanişment ve Aşağıdanişment Köyleri arasında meydana gelen hırsızlık suçundan sonra kolluk kuvvetlerinden kaçan 45 VV 600 plakalı aracın Manisa/Soma ilçesinde kaza yapması sonucu araçtan inerek kaçan şahıslar arasında sanık ..."in yanında sanıklar ... ile ..."ın da oldukları, araçta yapılan aramada ele geçirilen 3 adet 7,65 mm çapındaki tabanca fişeğinin ele geçirildiği, sanık ..."in aşamalarda alınan savunmalarının hırsızlık suçuna ilişkin olduğu, hakkında mahkumiyet hükmü verilen 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan savunması alınmadığı gibi, araçta ele geçirilen mermilerin ona ait olduğuna dair sanık ..."ın 03.11.2010 tarihli Cumhuriyet Savcılığı"nda alınan ifadesinin dışında herhangi bir delilin de bulunmadığının anlaşılması karşısında, öncelikle sanık ..."in 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan da savunmasının alınarak, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
    2-Araçta ele geçirilen 3 adet 7,65 mm çapındaki tabanca fişeğinin atışa elverişli ve 6136 sayılı Yasa kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğine yönelik uzman raporu alınmadan eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
    3-Kabule göre de;
    a-Sanığın eylemi, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 12. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK"nın 75. maddesi uyarınca ön ödeme kapsamına alınan 6136 sayılı Yasa"nın 13/4. maddesine uyduğu halde, suç vasfında yanılgıya düşülerek anılan Yasa"nın 13/1. maddesine göre karar verilmesi suretiyle, sanık hakkında fazla ceza tayini,
    b-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA,
    VIII-Sanıklar ... ve ... hakkında katılan ..."e yönelik 29.08.2010 tarihinde Balıkesir/Havran ilçesi Kocadağ Köyünde işlenen hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    1-Sanıkların üzerlerine atılı suçu ikrara yönelik herhangi bir beyanlarının olmaması ve atılı suçu işledikleri yönünde her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı, mahkumiyetlerine yeterli delil elde edilemediğinden beraatleri yerine, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde mahkumiyetlerime karar verilmesi,
    2-Kabule göre de;Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiilerinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA,
    IX-Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında katılan Kuruma yönelik hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
    1-Suç tarihine göre 5271 sayılı CMK, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenebilmesine bazı hallerde sınırlamalar getirmiştir. Buna göre, şüpheli veya sanığın tanıklıktan çekinebilecek kişilerle arasındaki iletişimi kayda alınamaz. Kayda alma gerçekleştikten sonra bu durumun anlaşılması halindeyse alınan kayıtlar derhal yok edilir (CMK. m. 135/2). Anılan bu yasa maddesine aykırı hareket edilerek, sanıklardan ..."in annesi İlksen Vargel ve kaynı Tolga Vural ile arasındaki iletişimin kayda alınması,
    2-Sanıklar hakkında Balıkesir/Savaştepe (16 olay), İvrindi (9 olay), Ayvalık (3 olay), Gömeç (tek olay) ve Havran (tek olay); Manisa/Soma (11 olay) ve İzmir/Bergama (15 olay) olmak üzere 7 ayrı ilçede meydana gelen toplam 56 olaya ilişkin olarak dava açıldığı, olay yerlerinden bazılarının aynı yerde bulunduğu, sanıklar hakkında 56 olaya ilişkin olarak aynı yerde kısa zaman aralıkları ile meydana gelen hırsızlık olayları yönünden 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanma şartlarının oluştuğu kabul edilmekle beraber, farklı yerlerde meydana gelen her bir eylemin ayrı ayrı hırsızlık suçunu oluşturduğu ve eylemin gece ya da gündüz işlendiği de gözetilmek suretiyle her bir eyleme yönelik olarak sanıkların 5271 sayılı CMK"nın 226. maddesi uyarıca ek savunmalarının alınarak karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, tüm olayların aynı mağdura karşı işlendiğinden bahisle tüm olaylara ilişkin olarak TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması suretiyle sanıklar hakkında eksik ceza tayini,

    ./.

    3-İddianamenin deliller kısmında belirtilen Ankara Kriminal Daire Başkanlığı"na gönderilen bir kısım delillere ilişkin rapor sonucunun akıbeti araştırılıp değerlendirilmeden, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
    4-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
    5-Kabule göre de; sanıkların işledikleri kabul edilen eylemler yönünden savunmalarının her bir olay için, olay yerinin neresi (mevkii olarak) olduğu da açıkça belirtilmek suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 147. maddesi uyarınca kendilerine yüklenen suçun ne olduğu açıklanarak ayrı ayrı alınması ve her bir olaya ilişkin delillerin neler olduğu hükümde ayrı ayrı açıklanarak gösterilmesi gerekirken, sanıkların her bir olay için ayrı ayrı özgülenmeden toplu olarak atılı suçları işlediklerini kabul etmelerine dayanılarak hüküm kurulması suretiyle Anayasanın 141 ile 5271 sayılı CMK"nın 34, 230 ve 289. maddelerine muhalefet edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan Kurum vekili, sanıklar ... ve ... müdafiileri ile sanık ... "in temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA,
    X-Sanık ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    1-Sanıklar ... ve ..."in savunmalarında, suça konu kesilen telefon kablolarından çıkarılan bakır tellerin Yusuf Değirmenci"ye satıldığını söyledikleri, sanığın işyerinde ve evinde yapılan aramada suça konu kabloların ele geçirilemediği, suçlamaları inkar eden sanığın atılı suçu işlediğine ilişkin olarak; sanıklar ... ve ..."ın kovuşturma aşamasında değiştirdikleri soruşturma aşamasında alınan atfı cürüm niteliğindeki beyanları dışında her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı halde, sanığın beraati yerine hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    2-Kabule göre de;
    a-Hüküm kurulduğu sırada uygulama maddesi olan 5237 sayılı TCK"nın 165. maddesinin hükümde gösterilmemesi,
    b-Suç tarihindeki sabıka kaydına göre sanığın sabıkasız olduğu, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun niteliği gereği giderilmesi gerekli somut (maddi) bir zararın bulunmadığı, sanığın tekrar suç işlemeyeceği yolunda kanaate ulaşılarak tayin edilen hapis cezasının ertelendiği, erteleme müessesesinden daha lehe olduğundan kuşku bulunmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının da anılan nedenlerle oluştuğu gözetilmeden, yetersiz ve yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    c-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 20.03.2018 gününde oy çokluğu ile karar verildi.

    (Muhalif)


    MUHALEFET ŞERHİ

    Sanıklar ..., ... ve ..."ın soruşturma aşamasında alınan ifadelerinde, suça konu kesilen telefon kablolarından çıkarılan bakır tellerin ..."ya satıldığını söyledikleri, tanık..... hazırlık aşamasında alınan ifadesinde sanık ..."nin kendisine çalınan kablo tellerinin Soma"da hurdacılık yapan Niğdeli Yusuf isimli şahsa sattıklarını söylediğini beyan ettiği, sanık ..."nın da nüfus kaydına bakıldığında Niğdeli olduğunun ve bu hususu bilmeyen bir kimsenin sanığın Niğdeli olduğunu da bilmesinin mümkün olmadığı düşünüldüğünde, ayrıca telefon görüşmelerine göre sanık ile diğer sanıklar arasında para alış-verişinin olduğunun anlaşılması karşısında; sanığın üzerine atılı suçtan mahkumiyetine ilişkin yerel mahkeme kararı yerinde olduğundan çoğunluk görüşüne katılmıyorum.


    (Muhalif)



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi