Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6206
Karar No: 2015/1137
Karar Tarihi: 28.01.2015

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2014/6206 Esas 2015/1137 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2014/6206 E.  ,  2015/1137 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Edirne 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 29/01/2014
    NUMARASI : 2013/262-2014/27

    Davacı H.. S.. vekili Avukat Şaban tarafından, davalı G.. T.. aleyhine 10/04/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/01/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava,yayın yoluyla kişilik haklarına saldırıya dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın, kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, Edirne Belediye Başkanı olduğunu, edirnecihaber.com isimli haber sitesinde davalı tarafından ""S.?"" başlığıyla yazılan ile kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek, uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir.
    Davalı ise, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu yazının genel anlatımında Edirne Belediye Başkanının kişisel ve görevi nedeniyle yapmış olduğu uygulamaların eleştirildiği, fakat zaman zaman eleştiri sınırını aşan, davacıyı kişisel olarak hedef alan "...ne yaptığını bilmeyen, hangi ruh halinde olduğu tahmin edilemeyen...", "...görüşmeye alınması ile iyice zıvanadan çıkan bir başkanın bu kenti yönetmesi ya da yönetebilmesi..." şeklindeki anlatımlarının bulunduğu, yazının genel anlatımından davacının Belediye Başkanlığı"nı kamusal bir kurum değilde kendine ait bir şirket, özel bir yermiş gibi yönlendirdiği, çalışmaların ciddiyetsizliğinden bahsedildiği, söz konusu anlatım nedeniyle davacının kişilik haklarının zedelendiğinin kabulünün gerektiği belirtilerek manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi 10. maddesi bakımından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yerleşik içtihatlarıyla oluşturulan ilkelerden biri de ifade özgürlüğüne ilişkindir. Buna göre; ifade özgürlüğü, demokratik bir toplumun esaslı temellerinden birini ve toplumun ilerlemesi ve herbir bireyin gelişimi için temel koşullardan birini oluşturur. İfade özgürlüğü sadece lehte olduğu kabul edilen veya zararsız görülen veya ilgilenmeye değmez bulunan "haber" ve "düşünceler" için değil, aynı zamanda aleyhte olan, çarpıcı gelen ve rahatsız eden haber ve düşünceler için de uygulanır. Sözleşmenin 10. maddesinde belirtildiği üzere bu özgürlüğün istisnaları vardır; ancak bu istisnalar dar yorumlanmalı ve bir kısıtlama ihtiyacının bulunduğu inandırıcı bir şekilde ortaya konmalıdır. (Prof.Dr.Osman Doğru-Dr.Atilla Nalbant;İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi Açıklama ve Önemli Kararlar, Cilt:2, s.365, Nilsen ve Johnsen [BD] 43). Bir siyasetçiye yönelik eleştirilerin kabul edilebilir sınırları, özel bir şahsa yönelik eleştirinin sınırlarına göre daha geniştir.Bir siyasetçi özel şahıstan farklı olarak, her sözünü ve eylemini bilerek ve kaçınılmaz bir biçimde, gazetecilerin ve halkın yakın denetimine açar; bu nedenle daha geniş bir hoşgörü göstermek zorundadır. (Lingens ve Avusturya davası). İfade özgürlüğü ayrıca herkesin, demokratik bir toplumun özünde yer alan görüşlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahip olması anlamına gelmektedir.
    Gerek Dairemizin, gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi"nin istikrar kazanmış uygulamalarında siyasetle iştigal eden kişilerin kendilerine yönelik sert ve ağır eleştirilere katlanması gerektiği kabul edilmiştir.
    Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, dava konusu yazıda kullanılan ifadelerin tümü itibari ile eleştiri sınırları içerisinde kaldığı, demokratik toplum tarafından meşru sayılabilecek nitelikte ifade özgürlüğüne getirilmesi gereken bir sınırlamanın gerekli olmadığı, bu haliyle dava konusu yazının davacının kişilik haklarına yönelik bir saldırı oluşturmadığı gözetilerek istemin tümden reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bozulması gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi