19. Hukuk Dairesi 2016/1524 E. , 2016/6788 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerinde diğer davalının da müteselsil kefil olduğunu, kredi borcunun ödenmemesi sebebiyle davalılara hesap kat ihtarının gönderildiğini, ancak borç ödenmediğinden dava dışı bir icra takibinin başlatıldığını ve itiraz üzerine de Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/92 E. sayılı dosyasından itirazın iptali davası açtıklarını, bu davada yapılan yargılama neticesinde banka alacaklarının tespit edildiğini, ancak kullandırılan kredilerden ... kaynaklı kredinin ..."a ödeme yapılmadan talep edildiğinden, yani muaccel olmadığından bahisle reddedilerek, davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, bu kararın kesinleştiğini, anılan davanın kesin delil niteliğinde olduğunu, ... kredisinin müvekkili banka tarafından ödendiğini ve 21/10/2012 tarihli ihtarın keşide edilip 755.836,22-TL borcun ödenmesinin istenildiğini, ancak ödeme yapılmadığından davalılar aleyhine işbu davaya konu Bursa 17. İcra Müdürlüğü"nün 2012/12307 sayılı dosyasından takip başlattıklarını, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı olmak kaydıyla itirazın iptaline, takibin devamına ve davalılar aleyhine tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının önceki davadaki talep miktarının, ihtar ekinde gönderdiği hesap özetinde istediği tutarın ve dava konusu icra takibinde istediği ana para alacağının farklı farklı olup, alacağın miktarı konusunda davacı bankada dahi bir tereddüt bulunduğunun açık olduğunu, alacağın 150.000-Euro tutarındaki ... kredisi ile uyum içinde olup olmadığının, bu kredinin davacı tarafından ..."a ödenip ödenmediğinin tespit edilmesi gerektiğini, diğer taraftan tahakkuk ettirilen 426.782,58-TL tutarındaki faizin hukuki mahiyetinin anlaşılamadığını, yine %72 oranında temerrüt faizi de talep edilemeyeceğini, 6098 sayılı TBK"nın 120. maddesinin amir hükmüne aykırı olduğunu savunarak, davanın reddine ve davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının davalılara gönderdiği ihtara göre davalıların 30/11/2012 tarihinde temerrüde düştükleri, sözleşmenin 29. maddesinde, ihracat kredisinin düzenlendiği, buna göre ödemenin süresinde yapılmaması halinde genel ticari kredi (borçlu cari hesap) temerrüt faiz oranının uygulanacağının belirlendiği, davacı bankaya yazılan müzekkerenin cevabında ... kredisinin ödendiği 04/05/2009 tarihinden 12/12/2012 takip tarihine kadar banka tarafından müşterilerine uygulanan borçlu cari hesap kredisi faiz oranları ve temerrüt faiz oranlarının bildirildiği ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre davanın kısmen kabulüne, davalıların Bursa 17. İcra Müdürlüğü"nün 2012/12307 sayılı dosyasında yaptığı itirazlarının 530.694,97-TL asıl alacak, 5.306,95-TL işlemiş faiz, 265,35-TL BSMV, icra gideri, vekalet ücreti ile 530.694,97 TL asıl alacağa 12/12/2012 takip tarihinden tahsil gününe kadar yürütülecek değişecek oranlar dikkate alınarak yıllık %30 temerrüt faizi ve bu faizin %5"i oranında BSMV"si ile iptaline, fazlaya dair istemin reddine, hüküm altına alınan alacak miktarının %20"si üzerinden hesaplanan 107.253,45 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacı bankanın takipte haksız ve kötüniyetli olduğu ispat edilmediğinden ve yasal şartları oluşmadığından davalıların haksız takip tazminatı istemlerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 19/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.