BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/16 Esas 2019/387 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2018/16
Karar No: 2019/387
Karar Tarihi: 26.04.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/16 Esas 2019/387 Karar Sayılı İlamı
T.C
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/16 Esas
KARAR NO : 2019/387
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/01/2018
KARAR TARİHİ : 26/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin ...İli...İlçesinde ... meşgale olan tacir olduğu, tek geçim kaynağı toprağından çıkan mahsulü olduğu, Tarim Bakanlığı'nın teşvik ve kredileriyle tarım yapan ve ülkemizde üretim yapan garip bir köylü olduğu davalılar da tacir olup 3. çevre yolu namı değer Kuzey Marmara otoyol inşaatı yaparken müvekkilimin ekin ekilmiş tarlasına zarar verdiği, müvekkilinin bostanına ekinine gelen zararı tespit ettirildiği, müvekkilinin yol çalışması sırasında zarar gören bostanına ilişkin zarar tespitlerini ... Kaymakamlığı ...Müdürlüğü tarafından yaptırmış olup, ... nolu Zarar/ziyan tespitinde 1.650 TL diğer ...nolu Zarar Ziyan raporunda ise 7.135,50 TL mevcut zarar tespit edildiği, davalılar/borçlular zararın tespit edildiği tarihten itibaren oluşan zarara ilişkin olarak Müvekkile herhangi bir ödeme yapmadığından Müvekkilim alacağını tahsil etmek amacıyla borçlu aleyhine İstanbul ... İcra Müdürlüğü... E. Sayılı dosyası ile zararın tespit edildiği tarihten itibaren en yüksek mevduat faiz oranı olan yıllık %20 faiz ile birlikte 9.452,88 TL bedelli ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalıların İstanbul ... İcra Müdürlüğü... Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazlarının iptali ile takibin 9.452.88 tl asıl alacak ve asıl alacağa zarar tespit tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi veya avans faizi ile birlikte devamına, davalı aleyhine asıl alacak bedelin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; HMK'nın 114. maddesinin c fıkrası gereğince görev yönünden, aksi halde yine aynı maddenin d maddesi gereğince husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile usulden reddini, aksi halde davanın esastan reddini, davacının Kötüniyet Tazminatı talebinin reddini, dava açmakta hukuki yararı bulunmayan, kötüniyetli davacı aleyhine %20den aşağı olmamak üzere Kötüniyet Tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... A.ş. Vekili cevap dilekçesinde; Öncelikle davacının dava ve takip ehliyetinin olmaması nedeni ile davanın usulden reddine, bu talep kabul edilmediği takdirde davanın esastan reddine, davacı aleyhine %20den aşağı olmamak üzere Kötüniyet Tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; Haksız Fiilden Kaynaklı Alacağı temini bakımından İİK'nun 67. Maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davaya dayanak İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... E sayılı takip dosyasında; alacaklı ... tarafından, borçlular - ..., ...A.Ş. aleyhine; 1.650,00 TL zarar tespit tutarı, 7.135,50 TL gecikmiş gün faizi olmak üzere toplam 9.452,88 TL alacağın tahsili için 08/11/2017 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçlunun beyanına göre ödeme emrinin 10/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içeresinde 02/01/2018 ve 14/11/2017 tarihinde borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Davacının dava dilekçesi incelendiğinde ; Müvekkilinin çiftçilikle uğraşan tacir olduğunu beyan etmesi üzerine İstanbul Ticaret Müdürlüğüne ve ...Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazıldığı müzekkere cevapları incelendiğinde davacının mükellefiyet kaydına rastlanılmadığı, gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.
Görev hususu dava şartı olması nedeniyle Mahkeme görev hususunu yargılamanın her aşamasında re' sen dikkate alabileceği gibi taraflar da her aşamada ileri sürebilir.
HMK.nun 1. Maddesine göre ".......göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir." anılan kanunun 114/c maddesinde ise mahkemenin görevi dava şartı olarak gösterilmiş olup aynı kanunun 115.maddesi ile getirilen "Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır." aynı kanunun 138. Maddesinde "Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir;..." hükümleri gereğince dosya üzerinden re'sen görevsizlik kararı verilebilecektir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 6335 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı yasanın 5/3.maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler uyarınca Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde olduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının, TTK’da ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 6335 sayılı Yasa ile değişik 4.maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise; tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların, Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği kuşkusuzdur.
Somut olayda; davacı tarafından davalı şirket aleyhine açılan iş bu davanın özü itibariyle haksız fiilden kaynaklı alacağı temini bakımından İİK'nun 67. Maddesine dayalı itirazın iptali davası olduğu, davacının tacir olmadığı ticari işetmeleriyle ilgili olmadığı ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak veya nisbi ticari dava niteliğinde bulunmadığı anlaşılmakla eldeki davaya bakma görevi, Mahkememize değil, genel mahkeme sıfatı ile Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. Mahkememizin görevsizliği nedeni ile davanın görev yönünden reddine dosyanın talep halinde görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-)HMK 'nun 114/(1)-c ile 115/(2) madde uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-)HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-)H.M.K.'nun 20. maddesi uyarınca taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten itibaren, süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesini talep ettikler takdirde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, süresi içerisinde talep olmaması halinde dosyanın Mahkememizce re'sen ele alınarak davanın açılmamış sayılacağı hususunda karar verileceğinin ihtarına ,
4-)Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti, gider avansı hususunun H.M.K'nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine ,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle karar verildi.26/04/2019
Katip ...
¸e-imzalıdır.
Hakim ...
¸e-imzalıdır.
