14. Ceza Dairesi 2018/6371 E. , 2021/1851 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı (mağdureler .... yönelik)
HÜKÜM : Sanığın atılı suçtan (mağdure sayısınca) mahkumiyetine dair ... 4. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 22.12.2017 gün ve 2017/602 Esas, 2017/379 Karar sayılı hükümlere yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınıp, hükmedilen ceza miktarlarına göre sanık müdafisinin duruşmalı inceleme talebinin 5271 sayılı CMK"nın 299/1. maddesi uyarınca reddiyle incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra sunulan dilekçe içeriklerinden mağdure Betül ...’a yönelik atılı suçtan kurulan hükmün temyiz edilmediği gözetilerek dosya tetkik edildi.
Her ne kadar ilk derece mahkemesinin mağdure Ravza ...’a yönelik müsnet suçtan dolayı sanık hakkında tayin ettiği 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasının miktarı itibarıyla temyize tabi olmadığı şeklinde tebliğnamede görüş bulunmakta ise de, adı geçen mağdureyle ilgili sanık hakkında verilen 07.03.2017 tarihli beraat kararının istinaf incelemesini yapan Bölge Adliye Mahkemesince üzerine beraat hükmünün hukuka aykırı olarak mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasından sonra anılan karara direnme yetkisi bulunmayan ve kanunen uyma zorunluluğu bulunan ilk derece mahkemesince verilen mahkumiyet hükmünün aslında Bölge Adliye Mahkemesince verilmiş bir karar olarak kabulünde zorunluluk bulunduğu, esas olarak Bölge Adliye Mahkemesince beraat hükmünün mahkumiyet veya mahkumiyet hükmünün beraat olması gerektiği yönünde bozma kararı verilemeyeceği, bu tür kararların istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilmesi gereken kararlardan olduğu, bu şekilde verilen kararların ilk derece mahkemesi kararı niteliğinde bulunduğunun kabulü halinde esasen tarafların var olan temyiz haklarının ellerinden alınmış olacağının anlaşılması karşısında, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde kurulan yeni mahkumiyet hükmünün temyizi kabil olduğu kabul edilerek gereği görüşüldü:
Müşteki Bakanlık vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi gereğince davaya katılma hakkı bulunan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yokluğunda yapılan yargılamaya ilişkin olarak mahkemelerce re"sen ihbarda
bulunulmasının zorunlu olup olmadığı hususunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunca yapılan toplantı sonucunda verilen 13.12.2019 gün ve 2019/6 Esas, 2019/7 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Bakanlığa bildirimde bulunulmasının zorunlu olmadığının kabul edilmesi ve 5271 sayılı CMK"nın 237/2. maddesine göre kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağının anlaşılması karşısında, Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükümleri temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi gereğince REDDİNE,
Sanık müdafisinin mağdure Rüya Rabia"ya yönelik çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile sanık müdafisinin temyiz dilekçesinde belirttiği nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde vaki istinaf başvurusunun esastan reddine dair kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden, sanık müdafisinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK"nın 302/1. madde ve fıkrası gereğince esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık hakkında mağdureler Aslı...ile Kader’e yönelik çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükümlere ilişkin sanık müdafisinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
İlk derece mahkemesinde gerçekleştirilen yargılama neticesinde sanığın değişik tarihlerde mağdureler Aslı, Ravza ..., Elif, Kader’e yönelik işlediği iddia edilen müsnet suçtan dolayı (mağdure sayısınca) beraatine dair kurulan 07.03.2017 tarihli hükümlerin sanık müdafisi ile mağdure Kader vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen 12.06.2017 günlü iade kararına istinaden gerekçeli kararın tebliğ edildiği Bakanlık vekili tarafından da aleyhe istinaf başvurusunda bulunulmasından sonra gerçekleştirilen istinaf incelemesi sırasında ilk derece yargılamasında hüküm verilinceye dek davaya katılmayan Bakanlık vekilinin 5271 sayılı CMK’nın 237/2. maddesine göre kanun yolu aşamasında da davaya katılma ve istinaf yoluna başvurma hakkının bulunmadığı gibi suç tarihinde on beş yaşından küçük mağdure Kader’in velayet hakkına sahip babası müşteki Necmi’nin 23.12.2016 tarihli duruşmada şikayetçi olmadığını beyan etmesi karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin de istinaf hakkı olmadığı nazara alınarak vaki istinaf başvurularının reddedilmesi gerekirken kabulüyle yapılan inceleme neticesinde sanığın adları geçen mağdurelere yönelik eylemlerinden dolayı mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle beraat hükümlerinin aleyhe bozulmasının ardından dosyaya bakan ilk derece mahkemesince kanunen direnme hakkı bulunmayan bozma ilamına uyularak gerçekleştirilen yargılama sonucunda sanığın müsnet suçtan (mağdureler Aslı,.... ile Kader’e karşı ayrı ayrı) mahkumiyetine dair kurulan hükümlere yönelik istinaf başvurusunun kabulü gerekirken esastan reddedilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 27.02.2018 gün ve 2018/462 Esas, 2018/344 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK’nın 302/2-4. maddesi gereğince BOZULMASINA, dosyanın ... 4. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmesine, 04.03.2021 tarihinde üye ..."in karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi.
Sanık hakkında tüm mağdurlara yönelik eylemlerinden dolayı 5237 sayılı 103/1, 43/1. maddeleri gereğince cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde mağdure ..."e olan eylemi sabit kabul edilerek cezalandırılmasına diğer mağdurlara yönelik eylemlerinden beraatine dair ... 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/37 Esas, 2017/74 sayılı kararı sanık ve mağdure Kader vekili tarafından istinaf edilmekle ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza dairesi tarafından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına kararın tebliği için dosya iade edilmiş olup, kararın tebliği üzerine Bakanlık vekilince aleyhe istinaf isteminde bulunulması nedeniyle sanığın tüm mağdurlara yönelik eylemleri gerçekleştirdiği halde mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi nedeniyle bozulması üzerine ... 4. Ağır Ceza Mahkemesince 22.12.2017 tarihinde sanığın, mağdurlar ..., ..., ..., ... ve ..."a karşı gerçekleştirdiği cinsel istismar eylemlerinden dolayı cezalandırılmasına karar verilmiştir. Bu kararında istinafı üzerine aynı Bölge Adliye Mahkemesi ceza dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kanun yolu incelemesi talep üzerine yapılabilir.
Mahkeme hükmünden memnun olmayan taraflardan en az biri verilen hükme karşı kanun yoluna başvurulmalıdır. İnceleme konusu dosyada sanık hakkında tüm mağdurelere karşı cinsel istismarda bulunduğundan bahisle açılan davada sanığın sadece ..."e istismarda bulunduğu kabul edilerek cezalandırılmış, diğer mağdurelere karşı gerçekleştirdiği eylemleri işlediği sabit olmadığından beraat kararı verilmiştir. Sanık müdafisinin istinaf istemi sadece mahkumiyet kararına ilişkindir. Mağdurelerden Kader vekilinin beraat kararına karşı istinaf isteminde bulunmaya hakkı yoktur. Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesinin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının istinaf istemini nazara alınarak sanığın, beraat ettiği diğer mağdureler hakkında verilen beraat kararlarının mahkumiyet olması gerektiği yönünde verdiği bozma kararı kanun yolu inceleme şartı gerçekleşmeden verilen kararlar niteliğindedir. Sanık müdafisi karardan memnun olup istinaf isteminde bulunmasa sanık sadece mağdure ...ya
yönelik eylemden cezalandırılacakken istinaf isteminde bulundu diye diğer mağdurelere yönelik eylemlerden de cezalandırılması kabul edilebilir değildir. Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesinin beraat kararlarının mahkumiyet olması gerektiği yönündeki bozması ile ilk derece mahkemesinin bozma üzerine verdiği mahkumiyet kararları ve Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararları hukuken yok hükmündedir. Dairemizce bu durumun tespiti ile yalnızca ..."e yönelik eylemden dolayı kurulan hüküm incelenerek onanması gerektiği düşüncesiyle sayın daire çoğunluğunun görüşüne iştirak etmiyorum.