10. Hukuk Dairesi 2016/3392 E. , 2019/10197 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, eksik hesaplandığı iddiası ile yaşlılık aylığı miktarının tespiti ile davalı Kuruma karşı yapılan icra takibinde vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki davada, 506 sayılı Yasa kapsamında yurtiçinde geçen 1248 gün ile birlikte 21.09.1970-09.04.1994 tarihleri arasında yurtdışında geçen 8478 günlük sürelerin borçlanılması suretiyle 01.05.1994 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı bağlanan davacı hakkında, Kurumca 2008 yılında yapılan işlemle, davacının tahsis talebinde yurtdışından kesin dönüş yaptığını belirtmesine rağmen, 31.12.2003 tarihine kadar yurt dışındaki çalışmalarının mevcut olması nedeniyle 23.02.2008 tarihli işlemle, aylığının başlangıçtan itibaren iptal edildiği ve davacı hakkında 01.05.1994 - 24.02.2008 tarihleri arasında ödenenlerin iadesi işlemlerine başlanıldığı, bu kapsamda Kurumca davacı hakkında yapılan takipte, davacının tüm tutarı 17.03.2008 tarihinde ödemesini takiben açtığı davada, aslen 01.01.2004 tarihi itibari ile yurtdışından kesin dönüş koşulunun gerçekleşmesi nedeniyle, bu tarih sonrası bakımından aylığının yeniden bağlanması gerektiğini ve kuruma 01.01.2004 - 24.02.2008 tarihleri arasında kalan dönemdeki aylıklar bakımından yapılan ödemenin istirdadını talep ettiği, mahkemece davacının talebinin kabulüne dair verilen kararın kesinleşmesini takiben, davacı tarafından ilamlı icra işlemlerine başlanıldığı ve davalı Kurumca kesinleşen mahkeme kararı gereğince yapılan ödeme ile takibin son bulduğu, ne var ki, davalı Kurumca mahkeme kararı gereğince 01.01.2004 - 25.02.2008 tarihinden sonra, devam etmesi gereken aylıklar bakımından 25.02.2008 - 24.05.2013 tarihleri arasında birikmiş alacağının gönderilmesine rağmen, davacı hakkında yapılan ikinci karar işlemi ile aylığın belirlenmesine esas verilerinin değiştiği görülmekle, davacının Kurumca yapılan bu ikinci karara ve aylık miktarı ile ödenmesi gereken birikmiş tutara itiraz ettiği, bu kapsamda başlattığı ilamsız icra takibine davalı Kurumca yapılan itirazın iptalini ve icra inkâr tazminatı talep ettiği, anlaşılmakta olup, mahkemece aldırılan bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmakta ise de, verilen kararın eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Yasanın 61. maddesine göre, yaşlılık aylıklarının hesabında 31.12.1999 tarihine kadar katsayı esasına dayalı gösterge sistemi uygulanmakta iken, 4447 sayılı Yasa ile anılan maddede değişiklik yapılması sonucu, 01.01.2000 tarihinden itibaren katsayı esasına dayalı gösterge sistemi yürürlükten kaldırılmış, sigortalının her takvim yılına ait prime esas kazancı, kazancın ait olduğu takvim yılından itibaren aylık talep tarihine kadar geçen takvim yılları için, her yılın Aralık ayına göre Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından açıklanan kentsel yerler tüketici fiyatları indeksindeki artış oranı ve gayrisafi yurt içi hâsıla sabit fiyatlarla gelişme hızı kadar ayrı ayrı arttırılarak bulunan yıllık kazançlar toplamının, toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama günlük kazancın 360 katı, aylığın hesaplanmasına esas ortalama yıllık kazancı oluşturması esası getirilmiştir. Ancak bu sistem, 01.01.2000 tarihinden sonra sigortalı olarak çalışmaya başlayıp, emekli olanlara uygulanacağından, 506 sayılı Yasaya 4447 sayılı Yasanın 17.maddesi ile eklenen geçici 82.maddesi ile 01.01.2000 tarihinden önce çalışmaya başlayıp, bu tarih sonrası da çalışmaya devam edenler için, eski ve yeni sistemin birleşiminden oluşan karma sisteme göre aylık bağlanacağı hükme bağlanmıştır.
Davacının 01.01.2000 tarihi öncesindeki aylık miktarının hesabında, 506 sayılı Yasanın Ek 34. maddesinin “Malullük, yaşlılık ve ölüm aylıklarının hesabına esas alınacak üst gösterge, sigortalının işten ayrıldığı veya öldüğü tarihten önceki malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödenmiş son on takvim yılının prim hesabına esas tutulan kazanç tutarlarına göre bulunacak ortalama yıllık kazanç esas alınarak tespit edilir.” düzenlemesi ile Ek 35. maddede belirtilen, üst gösterge tablolarının tavan göstergesine göre hesaplanacak aylıkların aylık bağlama oranının % 50 olduğu, anılan maddenin 2. fıkrası ile üst gösterge tablosunun tavan göstergesi ile gösterge tablosunun tavan göstergesi arasında bağlanacak aylıklarda aylık bağlama oranını belirleme yetkisinin Bakanlar Kuruluna verilmiş olup Bakanlar Kurulunun 1987/11994 sayılı Kararı ile üst göstergelerin taban aylık bağlama oranının % 50 olarak belirlendiği, bilahare 1992/2607 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile üst gösterge tablosunda her bir göstergenin taban aylık bağlama oranının ayrı ayrı olmak üzere % 50 ila % 59,9 arasında belirlendiği gözetilerek, gösterge tespit tablosundan gösterge tespiti yapılacaktır.
Diğer taraftan, 01.05.1994 tarihi itibari ile aylık bağlandığı anlaşılan davacı hakkında, kesinleşen mahkeme kararı gereğince ilk aylığının 01.01.2004 tarihinden itibaren devam ettirilmesi gerektiği noktasında uyuşmazlığın bulunmadığı anlaşılmakta olup, davacı hakkında uygulanması gereken, 5510 sayılı Yasanın geçici 39. Maddesi hükümlerinin de bu davada irdelenmesi gerekecektir.
Madde hükümlerine göre; (1) Son tahsis talep tarihi veya ölüm tarihi 2000 yılı Ocak ayı başından önce olup, 506 sayılı Kanunun mülga hükümleri uyarınca gösterge sistemine göre bağlanan malullük, yaşlılık ve ölüm aylıkları ile bu tarihten önce malullük veya yaşlılık aylığı almakta iken bu tarihten sonra ölen sigortalıların ölüm aylıkları, bu madde hükümlerine göre yeniden hesaplanır.
(2) Aylıkların hesaplanmasında, 506 sayılı Kanunun mülga maddeleri uyarınca hazırlanan ve 1999 yılı Aralık ayında yürürlükte bulunan gösterge veya üst gösterge tablosundan sigortalı için tespit edilmiş olan mevcut gösterge rakamı ile aynı dönemde yürürlükte bulunan memur aylık katsayısı esas alınır.
(3) Sigortalının aylık bağlama oranı aşağıdaki şekilde belirlenir:
b) Yaşlılık aylığında; gösterge tablosundan aylık hesaplanmış olan için % 60, üst gösterge tablosundan aylık hesaplanmış olan için ise 1999 yılı Aralık ayında yürürlükte bulunan ve gösterge rakamına göre % 59,9 ila % 50 arasında belirlenmiş olan taban aylık bağlama oranı esas alınır. Bu şekilde belirlenen taban aylık bağlama oranı, sigortalının tahsis talep tarihi itibarıyla kadın ise 50, erkek ise 55 yaşından sonra doldurduğu her tam yaş için ve 5000 günden fazla ödediği her 240 günlük 3malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi için (l)’er artırılır, 5000 günden noksan ödediği her 240 gün için (1)’er eksiltilir. Maden işyerlerinin yer altı işlerinde çalışması, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce malûl olması, engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlanması veya erken yaşlanması nedeniyle tarafına yaşlılık aylığı bağlananlara günden dolayı eksiltme yapılmaz.
ç) Malûllük, yaşlılık ve ölüm aylığının aylık bağlama oranı % 85’ten fazla olamaz.
(4) Sigortalının 1999 yılı Aralık ayı ödeme dönemi itibarıyla aylığı, yukarıdaki hükümlere göre tespit edilen gösterge rakamı, memur aylık katsayısı ve aylık bağlama oranının çarpımı suretiyle belirlenir.
(5) Bu madde hükümlerine göre 1999 yılı Aralık ayı ödeme dönemi itibarıyla hesaplanan aylık tutarı, % 5,9 oranında artırılarak 2000 yılı Ocak ayına, 2000 yılı Ocak ayı için bu şekilde hesaplanan aylık tutarı ise, (...) çarpanı kullanılarak 2008 yılı Ocak ayına taşınır. Bu şekilde hesaplanan aylık tutarı da, 2008 yılı Ocak ayı ödeme döneminden başlayarak 2013 yılı Ocak ayı ödeme dönemine kadar (bu dönem dâhil) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılara ödenmekte olan aylıklara uygulanmış olan aylık artışları ile artırılır.
(6) Bu maddeye göre hesaplanan aylık tutarının, sigortalı veya hak sahiplerine 2013 yılı Ocak ayı ödeme döneminde ödenmekte olan aylık tutarının altında kalması halinde, mevcut aylıkların ödenmesine devam edilir.
(7) Bu maddeye göre hesaplanan aylıklar için geriye yönelik herhangi bir ödeme yapılmaz.
(8) Sözleşme aylıklarını 2000 yılı Ocak ayı başından sonra borçlanma yapmak suretiyle tam aylığa yükseltenler ile geçici 20’nci maddeye göre devir alınacak sandıklardan aylık alanlara devir tarihinden sonra bu madde hükümleri uygulanmaz.”
Eldeki davada ise, mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş ise de, davacı hakkında ilk kez 1994 yılında bağlanan aylıkta esas alınan veriler ile ikinci karar işleminde esas alınan verilerin tamamının davalı kurumdan temini, davacı hakkında 5510 sayılı Yasanın geçici 39’uncu maddesinin ikinci karar işlemlerinde uygulanıp uygulanmadığı ile uygulanması halinde oluşacak aylık miktarının ve aylığa esas verilerin değişip değişemeyeceği hususunun kurumdan sorularak belirlenmesi, davacının bu miktara itirazının olmaması halinde bu miktarın esas alınması ile itirazın varlığı halinde, yukarıda açıklanan maddeler ve yönteme uygun şekilde davacının kazançlarına göre olması gereken gösterge ve aylık bağlama oranlarının kurum verileri ile karşılaştırılmak ve kurumdan ayrılma yönleri de gerekçelendirilmek suretiyle alanında uzman bilirkişi ya da bilirkişi heyetinden aylık hesabı yönünden denetime elverişli rapor alınıp irdelenerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.