11. Ceza Dairesi 2016/3966 E. , 2018/8641 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
A) Defter ve belgeleri ibraz etmeyerek gizleme suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesi:
Defter ve belgeleri gizleme suçunun, istem yazısının tebliğ tarihi olan 26/03/2010 tarihinden itibaren 15.gün sonrası olan 12/04/2010 tarihinde işlendiği gözetilmeden gerekçeli karar başlığına "2010" olarak yazılmış olan suç tarihinin, mahkemece düzeltilmesi; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesi" nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Defter ve belgeleri ibraz etmeyerek gizleme, suçu neticesinde oluşan herhangi bir somut maddi zarar bulunmadığı halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken zararın giderilmediği gerekçesi doğru değilse de, sanığın adli sicil kaydında kesinleşmiş kasıtlı suçtan mahkûmiyetinin bulunması nedeniyle karar sonucu bakımından doğru olduğundan, tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamada toplanan deliller gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak, yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosya içeriğine göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
B) Sahte belge düzenleme suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesi:
Vergi mükellefi olan sanığın, 2009 takvim yılında sahte fatura düzenlediği iddiası ile açılan davada; sanığın,".. ... isimli şahıs birlikte nalburiye dükkanı açalım dedi. Ben de kabul ettim. Şirketin kuruluşunu yaptırdım. Ancak ... daha sonra beni telefonla arayarak işin olmayacağını söyledi......"ın insanları kandırıp üzerlerine şirket açtığını öğrendim. Ben de vergi dairesine gittim ve hemen kapatılması için gerekli işlemleri yaptırdım. Ayrıca ... hakkında Ümraniye Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulundum.Hazırlık numarası 2010/24736" dır" diyerek suçlamayı kabul etmemesi; tanık olarak dinlenen ..."ın, "...Soner isimli kişinin işe gireceğiz diye bizi kandırması neticesinde bu olay meydana gelmiştir." demesi üzerine, sanığın bu kez de tanığın beyanlarının doğru olduğunu, kendisininin matbaadan belge bastırmadığını, yoklama belgesini imzalamadığını söylemesi; vergi raporlarında ise, 30.06.2009 olan resen terkin tarihinden sonra da, sahte fatura düzenlediğinin belirtilmesi nedeniyle, suçun unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
1- Dosyada yalnızca 06.06.2009 ve 20.8.2009 tarihli onaylı örnekleri olan ve sahte düzenlendiği iddia olunan 2009 takvim yılı faturalarının, 09.01.2009 tarihli yoklama fişinin ve matbaadan basılan faturaların teslimine ilişkin tutanağının asıllarının getirtilerek sanığa gösterilmesi, yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması; kendisine ait olmadığını söylediği takdirde, yazı ve imza örnekleri temin edilerek, tutanak ve faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
2- Tutanak ve faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
c) Faturaları kullanan mükelleflerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir fiilinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
3- Kabule göre de; hükümden sonra 24/11/2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 31.10.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.