5. Ceza Dairesi 2013/16483 E. , 2016/2046 K.- ZİMMET SUÇU
- KÖY MUHTARININ ZİMMET SUÇU
- KASA AÇIĞI ŞEKLİNDEKİ ZİMMET
- MADDİ GERÇEĞİN HİÇBİR KUŞKUYA YER VERMEKSİZİN ARAŞTIRILMASI GEREĞİ
- TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 43
- TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 53
- CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 231
- CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU (MÜLGA) (1412) Madde 321
- CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU (MÜLGA) (1412) Madde 326
"İçtihat Metni"Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;
... Bakanlığı Baş Hukuk Müşavirliği ve ... Genel Müdürlüğü"nün uygun olur yazısına dayanan katılan Hazine vekilinin 19/08/2013 havale tarihli temyizden feragat dilekçesi gözetilerek incelemenin sanık müdafiin temyiz itirazlarıyla sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Köy muhtarı olarak görev yapan sanığın köy parasını zimmetine geçirdiği iddiasıyla açılan kamu davasının yapılan yargılaması sırasında aldırılan bilirkişi raporunda, köyün 2004-2005 yılları arasındaki gelir ve giderleri arasında 1.002,21 TL fark bulunduğu ve bu miktarın sanığın zimmetinde olduğu ifade edilmiş ve mahkemece anılan raporda gösterilen açığın 127,21 TL"lik kısmı sanığın zimmetinde kaldığının kabulüyle mahkumiyetine karar verilmiş ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30/03/1981 gün ve 5-2/106 sayılı Kararında açıklandığı üzere ceza yargılamasının temel amacının hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde maddi gerçeğin ortaya çıkarılması olduğu, sanığın aşamalarda suçlamaları kabul etmediği ve köye su getirme çalışmaları sırasında kendisine ait aracın kullanıldığını, köy ihtiyar heyeti olarak azaların verdiği karar gereğince yakıt giderini karşılamak üzere 500 TL ücret takdir edildiğini, verilen bu paranın kayıtlarda gözükmese de köy ihtiyaçlarında kullanıldığını, eski okulun tadilatının yapıldığını, camlarına 100 TL, elektrik tesisatına 150 TL para harcandığını, ayrıca 5 tane kapı satın alındığını, okulun su tesisatının yenilendiğini savunması, bilirkişi raporunda da bu hususların denetime imkan verecek şekilde değerlendirilmemesi karşısında, savunmada belirtilen harcamaların gerçekte yapılıp yapmadığının araştırılmasından sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sabit görülen kasa açığı şeklindeki zimmet eyleminin tek fiilden ibaret olduğu gözetilmeden ve bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda ne şekilde işlendiği de karar yerinde açıklanıp tartışılmadan, hatalı değerlendirme ve yetersiz gerekçeyle cezasının TCK"nın 43/2. maddesi uyarınca arttırılması,
Sanığın deneme süresi içerisinde yeniden suç işlemesi sebebiyle hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilmesi ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. fıkrasında yer alan "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir." şeklindeki düzenleme nedeniyle, mahkemenin sanık hakkındaki hükmü aynen açıklaması gerektiği halde hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesi,
Suçu 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanık hakkında 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 25/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.