Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/8150 Esas 2019/3738 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/1, 62/1, 51/1-3. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mağdur vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Şikayet ve davaya katılma hakkının, suç tarihinde 17 yaşını, duruşmada beyanı alınırken 18 yaşını doldurmuş olan ve yaralanan Muttalip’e ait olması karşısında, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan taksirle yaralama suçundan dolayı doğrudan zarar görmeyen ...’in annesi ....’ın davaya katılma hakkı bulunmadığı gözetilmeden, katılma isteminin kabulüne ilişkin karar kaldırılarak; suçtan doğrudan zarar gören müşteki ... hakkında katılma kararı verilmediği, 5271 sayılı CMK"nın 260. maddesi uyarınca katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören sıfatıyla temyiz hakkının bulunduğu kabul edilerek, vekili aracılığı ile hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan müştekinin 5271 sayılı CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına, vekilinin de katılan vekili olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
18.02.1996 doğumlu olup suç tarihinde 17 yaş içinde bulunan mağdur, 22.09.2013 tarihinde kollukta zorunlu vekil huzurunda verdiği beyanında kendisine çarpan sürücüden şikayetçi olduğunu ifade ettiği; yargılama sırasında 18 yaşını dolduran mağdur ...’in dinlenilmesi için çıkartılan zorla getirme müzekkeresine olumsuz cevap verildiği, duruşmada hazır bulunan mağdurun annesi olan ...’un sanıktan şikayetçi olduğu ve davaya katılmasına karar verildiği, mağdur zorunlu vekilinin ise şikayetlerinin devam ettiğini beyan etmeleri karşısında; mağdurun hazırlık soruşturmasındaki şikayetçi olduğuna dair beyanı yeterli olup, tebliğnamedeki bu hususta bozma isteyen (1) nolu görüşe; Sanığın idaresindeki araç ile dönel kavşakta, kendisine “dur” işaret levhası olmasına rağmen kavşağa girmesi neticesi, solundan kavşağa giren bisiklet ile çarpıştığı olayda, sanığın asli kusurlu olduğu yönündeki kaza tespit tutanağı ve bilirkişi raporu, dosya içeriği ile uyumlu olduğundan, yeniden kusur raporu aldırılması hususundaki katılan vekilinin talebi hususunda olumlu ve olumsuz bir karar verilmemesi sonuca etkili olmadığından, tebliğnamenin (2) ve (3) nolu görüşlerine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mağdur vekilinin cezanın az olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 19.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.