20. Ceza Dairesi 2015/14683 E. , 2016/1234 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : Uyuşturucu madde ticareti yapma,
Hükümler : Mahkûmiyet, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1-Sanık ... hakkında kurulan tedavi ve denetimli serbestlik kararının incelenmesi;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 20.03.2012 tarihli ve 2011/785 esas, 2012/101 sayılı kararında açıklandığı üzere; “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma” suçundan dolayı, TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararın, sözü edilen fıkraya 6217 sayılı Kanunla eklenen cümlenin yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihinden önce ya da sonra verilip verilmediğine bakılmaksızın, temyiz değil itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, bu suç yönünden dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE,
2-Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesi;
Sanık 10.12.2014 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü 1412 sayılı CMUK"nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra 13.08.2012 tarihinde temyiz ettiğinden, aynı Kanunun 317. maddesi uyarınca temyiz isteminin REDDİNE,
3-Sanık ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesi;
A- Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükmün incelenmesi;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulanırken, sanıkların bu hakları kullanmaktan yoksunluklarının; (3) numaralı fıkra gereğince kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmelerine kadar, (2) numaralı fıkra gereğince ise diğer haklar ve yetkiler yönünden hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi,
2- Bulundurulması başlı başına suç oluşturmayan, ... adli emanetinin 2010/97 sırasında kayıtlı 2 adet mektup, 2 adet kağıt parçası ve sigara sarma kağıtlarının dosyada delil olarak saklanması yerine TCK"nın 54. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, bu durumların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1- TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin hüküm fıkralarından çıkarılması ve yerlerine ayrı ayrı “Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına“ ibarelerinin yazılması,
2- Hüküm fıkrasının mektup ve kağıtların müsaderesine ilişkin bölümündeki “..TCK"nın 54/1. maddenin 4. fıkrası uyarınca müsaderesine” ibaresinin hükümden çıkartılarak, yerine “dosyada delil olarak saklanmasına ” ibaresinin yazılması,
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B- Tehdit suçundan kurulan hükmün incelenmesi;
Sanığın savunmalarının aksine, mağdur sanık ..."yi tehdit ettiğine ilişkin, maddi bulgularla desteklenmeyen mağdurun atfı cürüm niteliğindeki soyut beyanları dışında, kuşku sınırlarını aşan mahkumiyetlerine yeterli ve kesin delil bulunmadığından sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA,
4-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesi;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulanırken, sanıkların bu hakları kullanmaktan yoksunluklarının; (3) numaralı fıkra gereğince kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmelerine kadar, (2) numaralı fıkra gereğince ise diğer haklar ve yetkiler yönünden hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi,
2- Bulundurulması başlı başına suç oluşturmayan, ... adli emanetinin 2010/152 sırasında kayıtlı hint keneviri tohumlarının sanık ..."a iadesi yerine TCK"nın 54. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ...., ..., ... ve ... ile sanıklar Sanıklar ... ve ... müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, bu durumların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1- TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin hüküm fıkralarından çıkarılması ve yerlerine ayrı ayrı “Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına“ ibarelerinin yazılması,
2- Hüküm fıkrasının kenevir tohumlarının müsaderesine ilişkin bölümündeki “..TCK"nın 54/1. maddenin 4. fıkrası uyarınca müsaderesine” ibaresinin hükümden çıkartılarak, yerine “sanığa iadesine” ibaresinin yazılması,
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
5-Sanık ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesi;
A-Cezaevine yasak eşya sokma suçu yönünden verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyiz isteğinin incelenmesi:
Sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi uyarınca verilen, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, aynı maddenin 12. fıkrasına göre temyizi mümkün olmayıp, itiraza tabi olması nedeniyle, sanık ve müdafiinin bu konudaki temyiz isteği itiraz olarak kabul edilerek, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE,
B-Cezaevine uyuşturucu madde sokma suçuna ilişkin hükmün incelenmesi;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulanırken, sanıkların bu hakları kullanmaktan yoksunluklarının; (3) numaralı fıkra gereğince kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmelerine kadar, (2) numaralı fıkra gereğince ise diğer haklar ve yetkiler yönünden hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, bu durumların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1- TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin hüküm fıkralarından çıkarılması ve yerlerine ayrı ayrı “Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına“ ibarelerinin yazılması,
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
6-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesi;
Sanıklara yüklenen infaz kurumuna silah, uyuşturucu veya uyarıcı madde veya elektronik haberleşme aracı dışında idarece yasaklanan eşya sokma suçunun TCK"nın 297/2. maddesinde düzenlendiği, ancak anılan maddenin Anayasa Mahkemesinin 07.07.2011 tarih ve 2010/69 esas, 2011/116 sayılı kararı ile iptaline karar verildiği ve söz konusu kararın 21.10.2011 tarih ve 28091 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmasına karşın yürürlüğe girdiği 21.04.2012 tarihine kadar yeni bir yasal düzenleme gerçekleştirilmemesi karşısında, sanıklara yüklenen eylemin suç olmaktan çıktığı anlaşıldığından, adı geçen sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
1-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
2- Sanığa sonuç olarak adli para cezası verilmesine, 5275 sayılı Kanun"un 108. maddesine göre sadece hapis cezaları yönünden mükerrirlere özgü infaz rejiminin söz konusu olmasına rağmen sanık ... hakkında uygulama imkanı olmayan TCK"nın 58. maddesine kararda yer verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin ve sanık ..."ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA,
7-Sanık ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesi;
A-Cezaevine yasak eşya sokma suçu yönünden verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyiz isteğinin incelenmesi:
Sanığın savunmasının aksine, cezaevinde yapılan aramada ele geçen cep telefonlarını cezaevine soktuğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, kuşku sınırlarını aşan mahkumiyetine yeterli ve kesin delil bulunmadığından sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA,
B-Tehdit suçuna ilişkin hükmün incelenmesi;
Sanığın savunmalarının aksine, mağdur sanık ..."yi tehdit etmesi için diğer sanık ..."ı azmettirdiğine ilişkin, maddi bulgularla desteklenmeyen mağdurun atfı cürüm niteliğindeki soyut beyanları dışında, kuşku sınırlarını aşan mahkumiyetlerine yeterli ve kesin delil bulunmadığından sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA,
8-Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesi;
Sanığın savunmasının aksine, cezaevinde yapılan aramada ele geçen cep telefonlarını cezaevine soktuğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, kuşku sınırlarını aşan mahkumiyetlerine yeterli ve kesin delil bulunmadığından sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA,
9-Sanık ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesi;
Sanığın savunmalarının aksine, Siyami"yi tehdit etmesi için diğer sanık ..."ı azmettirdiğine ilişkin maddi bulgularla desteklenmeyen mağdurun atfı cürüm niteliğindeki soyut beyanları dışında, kuşku sınırlarını aşan mahkumiyetlerine yeterli ve kesin delil bulunmadığından sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA,
02/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.