Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Suç tarihinde 15 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocukların 5237 sayılı TCK"nın 31/2. maddesi gereğince işlediği hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali fiillerinin anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiillerle ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin gelişip gelişmediğine ilişkin rapor alınması gerektiği gözetilmeden, duruşmalarda sosyal hizmet uzmanından alınan beyanlarla yetinilerek hüküm kurulması, 2-5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır. Somut olayda ise; suça sürüklenen çocukların, müştekinin ikamet ettiği apartmanın giriş katında bulunan ve değeri müşteki tarafından 15,00 TL olarak bildirilen bir adet boş mutfak tüpünün çalınması biçimindeki eylemleri nedeni ile haklarında 5237 sayılı TCK’nın 145. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, 3-Çocuk Koruma Kanunu"nun 34/3. maddesi uyarınca sosyal çalışma görevlisi görevlendirilenlere mahkeme veya çocuk hâkimi tarafından bilirkişilik esasları çerçevesinde tayin edilecek ücretin Cumhuriyet Başsavcılığının suçüstü ödeneğinden ödenmesi gerekirken yargılama gideri olarak suça sürüklenen çocuklara yükletilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafilerinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle isteme kısmen uygun kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 28.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.