Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/10419 Esas 2016/1233 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/10419
Karar No: 2016/1233
Karar Tarihi: 24.02.2016

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/10419 Esas 2016/1233 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanık Müftah'ın uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan mahkum olduğunu belirtir. Ancak, başka bir sanığın kendisinde ele geçirilen eroini Müftah'a verdiği iddiasına ilişkin yeterli ve kesin delil bulunmadığını vurgulayarak, Müftah'ın kendi suçunu kabul ederek etkin pişmanlık gösterdiği şeklindeki hükümün uygun olmadığını ifade eder ve TCK'nın 192. maddesinin 3. fıkrasındaki etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğini dile getirir. Ancak bu durumun sonucu etkilemediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesi benimsenmemiş, hüküm onanmıştır.
Mahkeme kararında ayrıca, sanık ... hakkında dosyasına konulan nüfus kayıt örneğinde ölüm tarihinin belirtilmesi nedeniyle Mahkemece ölüp ölmediğinin araştırılıp tespit edilerek, ölmüş olduğunun tespiti halinde hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği belirtilir. Bu nedenle, sanığın temyiz itirazları yerinde görülmüştür ve hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 192. maddesi, etkin pişmanlık hükmü
- TCK'nın 53. maddesi, infaz aşamasında Anayasa Mahkemesi kararlarının gözetilmesi
- TCK'nın 64/1. maddesi, kamu davasının düşmesi

20. Ceza Dairesi 2015/10419 E. , 2016/1233 K.
"İçtihat Metni"

Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A) Sanık Müftah hakkındaki hükmün incelenmesinde:
Hakkında açılan kamu davasının reddine karar verilen diğer sanık..."ın kendisinde ele geçirilen eroini sanık ... verdiğine ilişkin soyut beyanı dışında aleyhinde yeterli ve kesin delil bulunmadığı aşamada, bu kişiye eroin verdiğini kabul ederek kendi suçunun ortaya çıkmasına yardım ettiği gerekçesi ile hakkında TCK"nın 192. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerekirken “uyuşturucunun kime ait olduğu tespit edilmeden kendisine ait olduğunu söylemek sureti ile etkin pişmanlık gösterdiği ve soruşturma makamına yardımcı olduğu” şeklindeki yerinde olmayan gerekçe ile sanık hakkında etkin pişmanlık hükmünün uygulandığı anlaşılmış ise de, bu durum sonuca etkili görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesi benimsenmemiştir.
TCK’nın 53. maddesi ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140;K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
B) Sanık ...hakkındaki hükmün incelenmesinde:
UYAP sistemi üzerinden MERNİS"ten alınarak dosyasına konulan nüfus kayıt örneğinde; hükümden sonra sanığın 03.05.2014 tarihinde öldüğü belirtildiğinden, sanığın ölüp ölmediğinin Mahkemece araştırılarak, ölmüş olduğunun tespiti halinde hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
24.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.