5. Ceza Dairesi Esas No: 2013/16788 Karar No: 2016/2037 Karar Tarihi: 25.02.2016
Kasten yaralama - görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/16788 Esas 2016/2037 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2013/16788 E. , 2016/2037 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten yaralama, görevi kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet, temyiz isteminin reddi
Mahalli mahkemece verilen hüküm ve ek karar temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Kasten yaralama suçu yönünden yapılan incelemede; Gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen temyiz isteminin reddine dair 25/07/2013 tarihli ek karar usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen sanığın temyiz itirazlarının reddiyle ek kararın ONANMASINA, Görevi kötüye kullanma suçu yönünden yapılan incelemede ise; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için aynı suçun değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi, işlenen suçların mağdurlarının aynı kişi olması ve bu suçların aynı suç işleme kararı altında işlenmesi gerektiği, zincirleme suç hükümlerinin uygulandığı hallerde aslında işlenmiş ayrı ayrı cezalandırılması mümkün birden fazla suç olmasına karşın, failin bu suçların her birinden ayrı ayrı cezalandırılmadığı, bir suçtan verilen cezanın belirli bir oranda arttırıldığı nazara alındığında; sanığın meclis üyelerinin ortak imzalarını taşıyan soru önergesini gündeme almayarak mağduriyetlerine neden olduğu, bu suretle ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunun sübuta erdiği, ancak gündemi toplantı gününden üç gün önce katılana bildirmeyerek 5393 sayılı Belediye Kanunu"nun 21. maddesine aykırı davranmışsa da, katılanın toplantıdan bir gün önce haberdar edilmiş olması ve objektif cezalandırma şartlarının gerçekleşmemesi karşısında bu fiilin suç oluşturmadığı, bu itibarla zincirleme suç hükümlerinin birden fazla suç işlenmesi şartının gerçekleşmediği gözetilmeden TCK"nın 43/1. maddesinin tatbiki suretiyle fazla ceza tayini, Sanığın adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının mahkumiyet niteliğinde olmadığı ve karar tarihi itibarıyla yasal engel teşkil etmeyeceği gözetilmeden, CMK"nın 231/6. maddesinde yer alan objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işlediği kabul edilen ve adli para cezasıyla cezalandırılan sanık hakkında 53/5. madde ve fıkrası gereğince hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar süreyle bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 25/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.