20. Ceza Dairesi 2015/16520 E. , 2016/1227 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : a) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ve ... hakkında: Mahkûmiyet
:b) Sanık ..... hakkında: Beraat
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A) Sanık ...hakkındaki beraat hükmünün incelenmesinde:
Sanık ... hakkında mahkemenin kabulü ve gerekçesinde isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuştur ma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün oybirliğiyle ONANMASINA,
B) Sanıklar..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkındaki mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Mahkemenin, hakkında beraat kararı verdiği sanık ... ile ilgili gerekçesinin yerinde olduğu ve bu nedenle sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasında bir isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
TCK’nın 53. maddesi ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından;
sanıkların müdafileri ile sanıklar ...,...ve..."in yerinde görülmeyen temyiz itirazları ile sanık ...müdafilerinin duruşma sırasındaki sözlü savunmalarının reddiyle, hükümlerin üye ... ve üye ..."ün karşı oyları ve oyçokluğuyla ONANMASINA, hükmolunan hapis cezasının miktarı ile tutuklama tarihine göre, sanıklar hakkındaki salıverme isteğinin reddine,
02.03.2016 tarihinde karar verildi.
TEFHİM TUTANAĞI: 02.03.2016 tarihinde verilen bu karar ...Cumhuriyet savcısı ..."ın katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan ... müdafii Avukat ..."ın yokluğunda 10.03.2016 tarihinde, açık olarak okunup anlatıldı.
KARŞI OY GEREKÇESİ;
Sanıklar...,...,...,...,... ve...hakkındaki mahkûmiyet hükmünün bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan, sayın çoğunluğun onama görüşüne katılmıyoruz.
Somut bir anlatım içerisinde, ...ve.... plaka sayılı araçlar içerisinde bulunan şahısların doğu illerinden temin ettikleri uyuşturucu maddeleri batı illerine öncü-artçı olarak sevk edeceklerine dair bilgilerin alınması üzerine her iki araç fiziki takibe alınmış ve önleme arama kararına istinaden yapılan arama sonrası dava konusu uyuşturucu maddeler ele geçirilmiş, bilahare Cumhuriyet savcısına bilgi verilmiştir.
2559 sayılı PVSK"nın 9. maddesine göre "önleme araması", suç işlenmesinin veya bir tehlikenin önlenmesi için yapılan aramadır. Önleme aramasının muhatapları suç şüphesi altında olmayan kişilerdir.
CMK"nın 116 ve 119. maddelerine göre "adli arama" ise, şüphelinin veya sanığın yakalanması ya da suç delillerinin elde edilmesi için yapılan aramadır.
Somut bir suçun işlendiği şüphesi varsa önleme araması değil ancak adli arama yapılabilir.
Adli arama kararı gerektiren bir olayda önleme araması kararına dayanılarak yapılan arama hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan deliller ya da suçun maddi konusu "hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş" olacağından, Anayasa"nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK"nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi ve 289. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.
Sanıklar “somut suç şüphesi” altındadır. Sanıkları yakalayan kolluğun yapması gereken CMK"nun 161/2 ve PVSK"nun Ek 6. maddeleri uyarınca suçun delillerinin kaybolmaması ya da bozulmaması için gerekli acele tedbirleri aldıktan sonra durumu derhal Cumhuriyet savcısına bildirmesi, yazılı arama emri/kararı talep etmesi ve Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda işin aydınlatılması için gerekli soruşturma işlemlerini yapmasıdır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun Dairemizce de benimsenen 25.11.2014 tarih, 2013/610-2014/512 ve 2013/841-2014/513 E/K sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, CMK"nın 116-119. maddelerine uygun şekilde "adli arama emri/kararı" alınmadan, "önleme araması kararına" dayanılarak arama yapılması hukuka aykırı olup bu arama sonucu bulunan uyuşturucu maddeler hem "suçun maddi konusu" hem de "suçun delili" olup hukuka aykırı yöntemle elde edildiğinden hükme esas alınamaz. Bu nedenle sanıklar hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulması düşüncesindeyiz. 02.03.2016