8. Ceza Dairesi 2017/24670 E. , 2020/10838 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Genel güvenliği tehlikeye sokacak şekilde kasten silahla ateş etme, kasten yaralama, tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Gerekçeli kararda iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlere yer verildiği, mevcut delillerin tartışıldığı, ulaşılan kanaat bölümünde delillerle sonuç arasında bağ kurularak sanığın mahkumiyetine karar verildiğinin anlaşılması karşısında; gösterilen gerekçe yasal ve yeterli kabul edilerek bu nedenle tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
1-Sanık hakkında "tehdit ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması" suçundan kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
a-Sanığın, katılan ve ailesi ile araç çekme yüzünden aralarında çıkan tartışma sonucunda karşılıklı hakaretlerde bulunmasından sonra, karşı tarafı korkutmak amacıyla ele geçirilemeyen ve bu nedenle niteliği belirlenemeyen silahla ateş etmesi şeklindeki hareketlerinin bir bütün olarak TCK"nın 106/2-a, 43/2 maddelerinde tanımlanan silahlı tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde tehdit ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından ayrı ayrı hükümler kurulması,
b-Kabule göre de;
Sanığın, müşteki ... "ın hakareti üzerine tehdit fiilini gerçekleştirdiği dosya kapsamından anlaşılmakla, hakkında TCK"nın 29. maddesinde belirtilen haksız tahrik uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığının tartışılmaması,
2-Sanık hakkında "hakaret" suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
a-Olay günü sanığın, müşteki ... "a söylediği iddia ve kabul edilen "Çek lan arabanı." şeklindeki sözlerin, muhataplarının onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
b-Kabule göre de,
Müşteki ..."nin, sanığa hakaret etmesine göre, sanık hakkında TCK"nın 29. Maddesinde belirtilen haksız tahrik uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığının tartışılmaması,
3- Sanık hakkında "kasten yaralama" suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
a-Sanığın kolluktaki beyanına göre polis merkezinden döndükten sonra temyiz dışı sanık ..."in, aracın kapısını açarak kendisine vurduğunu, araçtan indikten sonra kendisini korumaya çalışırken de yere düşürdüğünü ve yerde de vurduğunu beyan ettiği, alınan rapora göre sanığın da basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığının anlaşılması karşısında, haksız tahrik veya meşru müdafaa hükümlerinin uygulama yeri olup olmadığının karar yerinde tartışılması gerektiğinin düşünülmemesi,
b-Hükümden sonra 24.10.2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 26 maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nın 253 maddesinin üçüncü fıkrasına "birlikte" ibaresinden sonra gelmek üzere "aynı mağdura karşı" ibaresinin eklenmesi ve bu nedenle farklı mağdura karşı işlenen 5237 sayılı TCK.nın 86/2. maddesi kapsamındaki yaralama suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321, 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 03.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.