5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/12895 Esas 2020/14039 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/12895
Karar No: 2020/14039
Karar Tarihi: 05.11.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/12895 Esas 2020/14039 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın 5607 Sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyet kararına yapılan temyiz başvurusunu incelemiştir. Karar, 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 7242 sayılı Kanun ile değiştirilen kanun maddeleri ile ilgili olarak yeniden değerlendirilmelidir. Sanık hakkında hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihli kararı ile bazı maddeleri iptal edilmiştir, dolayısıyla yeniden değerlendirme yapılmalıdır. Suç tarihi ve eşyanın niteliği itibarıyla TAPDK'nin davaya katılma hakkı olmadığına rağmen davaya katılması ve lehine vekalet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri; 5607 Sayılı Kanun'un 3/22. maddesi, 5/2. maddesine eklenen fıkra, 5237 Sayılı TCK'nin 7. maddesi, 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi ve 5607 Sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrasıdır.
19. Ceza Dairesi         2019/12895 E.  ,  2020/14039 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    2- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    3- Suç tarihi ve suça konu eşyanın niteliği itibarıyla uygulanması gereken 5607 Sayılı Kanun kapsamında TAPDK’nin davaya katılma hakkı bulunmadığı gözetilmeksizin davaya katılmasına karar verilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 05/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.