12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/6933 Karar No: 2012/24073
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/6933 Esas 2012/24073 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/6933 E. , 2012/24073 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 19/09/2011 NUMARASI : 2011/768-2011/819
Yukarıda tarih ve Numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayet konusu harç miktarı 6.067 TL olmakla, İİK 363. maddesindeki kesinlik sınırının üzerinde kaldığı anlaşıldığından İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2011/768E, 2011/819K. Sayılı, 11.11.2011 tarihli temyiz talebinin reddine dair ek kararının kaldırılmasına oy birliği ile karar verildi, anılan mahkemenin aynı sayılı ve 19.09.2011 tarihli kararının temyiz incelemesine geçildi: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan takipte, alacaklının, borçluya ait hacizli taşınmazlardan birine konulan haczin kaldırılmasını talep ettiğini, icra müdürlüğünce, ancak tahsil harcının ödenmesi halinde haczin kaldırılmasına karar verildiğini belirterek işlemin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, haczin kaldırılması isteminin alacağın haricen tahsiline karine oluşturduğu gerekçesi ile istemin reddedildiği anlaşılmaktadır. 492 Sayılı Harçlar Kanunu"nun 23. maddesinde "Her ne sebep ve suretle olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnamaye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır. Ancak haczedilen mal satılıp paraya çevrildikten sonra vazgeçilirse tahsil harcı tam olarak alınır" düzenlemesine yer verilmiştir. Tüm hacizlerin kaldırılması istemi, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, hacizlerin kaldırılması için anılan yasa hükmüne uygun olarak tahsil harcının ödenmesi zorunludur. Somut olayda, borçluya ait Konak’ta 3 adet, Çeşme’de 2 adet taşınmazın kayden haczedildiği, şikayete konu diğer taşınmazlar üzerindeki hacizlerin devam ettiği görülmektedir. Söz konusu taşınmazların bulunduğu yerler ve değerleri dikkate alındığında kalan parsellerin takip konusu borcu karşılayabilecek miktarlarda olduğu anlaşılmaktadır. Alacaklı vekilinin hacizli taşınmazlardan sadece birisine ilişkin haczin kaldırılması talebinde bulunması, başka bir ifade ile diğer taşınmazlar üzerinde haczin devam etmesi halinde yukarıda açıklanan kural uygulanamaz. Bu durumda, bir taşınmaz yönünden haczin kaldırılması istemi, alacağın haricen tahsil edildiğine karine oluşturmaz. O halde, mahkemece, şikayetin kabulü ile icra müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/07/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.