11. Hukuk Dairesi 2016/9412 E. , 2018/2172 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/04/2016 tarih ve 2014/910-2016/411 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkil ile her iki davalının dava dışı ... ... Taşımacılık AŞ"nin hissedarları olduğunu, davalıların ... yıl süreyle yönetim kuruluna seçildiğini, davalıların ... .... Ltd. Şti. ile ... ... Taşımacılık A.Ş. arasında 01.07.2004 - 30.06.2005 dönemi için kargo taşıma ve müteselsil sorumluluk sözleşmesi imzaladığını, borç nedeniyle ihtar gönderilerek borcun belirtilen şirket yetkilisine ödenmesinin istendiğini, buna rağmen adı geçen kişi dışında başkasına ödeme yapıldığını, ... ... Nakliyat ve Taah. Ltd. Şti"nin 33.418,66 TL alacağı için borçlu ... ... Taşımacılık A.Ş aleyhine takibe geçtiğini, itiraz üzerine ... .... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/423 E sayılı dosyası üzerinden itirazın iptali davası açıldığını, itirazın 30.944,00 TL üzerinden iptaline karar verildiğini, müvekkilinin ... ... Taşımacılık A.Ş"nin ....06.2010 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında şirketin yönetim kurulu üyesi seçildiğini, ... ... Ltd. Şti"nin talebi doğrultusunda ....2011 tarihinde ... ... Taşımacılık. A.Ş"ye gidilerek haciz işlemi gerçekleştirildiğini, haciz baskısı ve tehdidi ile şirketin itibarının zedelenmemesi için müvekkilinin borcu ödeme taahhüdünde bulunduğunu, müvekkilinin hapse girmemek ve ... ... Ltd. Şti. ile şikayetlerinden vazgeçmeleri için 01.08.2012 tarihinde protokol imzalamak zorunda kaldığını, protokolde belirtilen 55.000 TL’nin ödendiğini, her iki davalının kusurlu olarak borcun doğmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek 55.000 TL"nin, 01.08.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davanın davacının dava konusu tasarruf tarihinden ve anılan dava tarihinden çok sonra şirkete ortak olduğunu, müvekkillerden ..."ın ....06.2010 tarihli genel kurul toplantısında, ..."un ise daha önceki genel kurul toplantısında ibra edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, zarar verici fiilin 04/05/2005 tarihinde gerçekleştiği, davanın 05/08/2013 tarihinde açıldığı, davacının ödemeyi 01/08/2012 tarihinde yaptığı, davalıların dava dışı ... A.Ş"de yönetim kurulu başkanı ve yönetim kurulu yardımcısı olarak görev yaptıkları süre içerisinde gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek ... A.Ş"nin dava dışı ... Nakliyat A.Ş"ye olan borcunu ihtarnameye rağmen şirket yetkilisi yerine bir başka kişiye ödemek suretiyle borcun doğumuna sebebiyet verdikleri, davacının tazyik hapsi sebebiyle ödeme yaptığı, TBK 82. maddeye göre sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanması gerektiği ve bu maddeye istinaden ... yıllık zamanaşımı süresi geçmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile 55.000 TL alacağın 01/08/2012 tarihinden itibaren değişen ve değişecek olan yasal faiz oranları uygulanmak suretiyle hesaplanacak faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davacı şirket ortağı davalı yönetim kurulu üyelerinin kusurlu davranışları sonucu şirketi borçlandırdıklarını ve kendisinin şirket adına ödeme yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek zararının tazminini istemiştir.
Şirket alacaklısı ortağın dava açma hakkı doğrudan ve dolaylı zarara göre değişiklik gösterir. Ortaklığın doğrudan doğruya zarar görmesi, şirket ortaklarının dolaylı zararı olarak sonuç doğurur. Şirket ortağının dolaylı zarar nedeniyle açtığı davada hükmedilecek tazminatı kendisine değil ancak ortaklığa verilmesini isteyebilir. Doğrudan zararda ise yöneticilerin eylemleri sonucunda şirket ortaklarının ortaklığın zararından müstakil olarak gördükleri zararlar söz konusudur. Anılan zarar türünde ortaklığın zarar görüp görmemesinin bir önemi bulunmayıp, ortaklar talep ettiği tazminatın kendisi adına hükmedilmesini isterler. Somut olayda davacı, dava dışı şirketin ortağı olmakla birlikte şirket adına ödeme yapmıştır. Davacı doğrudan uğradığı zararın kendisine ödenmesini talep edebilir. Ancak dolaylı zarar iddiasında ise zararın şirkete ödenmesini isteyebilecektir. Dosya içerisinde mevcut 22.07.2015 tarihli bilirkişi raporunda davacının dava dışı şirketin borcunu kendi isteği ile ... olması nedeniyle davacının doğrudan uğramış olduğu bir zararın bulunmadığı ve bu nedenle doğrudan zarar davası açarak tazminatın kendisine ödenmesini talep etmesinin mümkün olmadığı belirtilmiştir. Ancak mahkemece, bilirkişi raporundaki davacının zararının dolaylı zarar niteliğinde olduğu yönündeki tespit değerlendirilmeden davacının kendi adına açtığı tazminat davasının kabulü yönünde hüküm kurulmuştur. Bu durumda, davacının zararının doğrudan zarar niteliğinde olup olmadığı değerlendirilerek ve zararın dolaylı zarar olması durumunda davacının kendi adına değil ancak şirket adına talepte bulunabileceği göz önüne alınarak karar verilmesi gerekmektedir. Ayrıca dava sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı olmadığı halde karar gerekçesinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılması da doğru görülmemiştir. Buna göre, açıklanan nedenlerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, .../03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.