23. Hukuk Dairesi 2015/1903 E. , 2016/2534 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
ASIL DAVADA DAVACI-KARŞI DAVADA
Vek. Av. ...
ASIL DAVADA DAVALI-KARŞI DAVADA
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili, müvekkil şirket ile davalı arasında .... 10.11.2003 tarih ve 945 yevmiye nolu düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmesine ve projesine uygun olarak inşaatların tamamlandığını ve iskan ruhsatının alındığını, sözleşmeye göre en son satış hakkının da iskana müracaat ile birlikte yükleniciye verilmesinin gerektiğini fakat inşaatın iskan ruhsatı alınmasına ve üzerinden 5 yıla yakın zaman geçmesine rağmen 2,3,13 ve 14 no"lu bağımsız bölümlerin satış yetkilerinin verilmediğini, 2 no"lu bağımsız bölümün doğrudan arsa sahibi davalı tarafından satıldığını öğrendiklerini ileri sürerek, sözleşme gereği yükleniciye verilmesi gereken 8,13 ve 14 no"lu bağımsız bölümlerin satış yetkilerinin müvekkiline verilmesini, 2 no"lu bağımsız bölümün ise satış tarihi itibariyle rayiç değerinin tam olarak tespitine ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL"nin satış tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 03.01.2011 tarihli dilekçesi ile talebini 80.000,00 TL"ye çıkarmıştır.
Asıl davada davalı vekili, binada eksik ve kusurlu işler olduğunu, davalının davacıdan alacakları bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiş, karşı dava ile eksik ve kusurlu işler nedeniyle şimdilik 10.000,00 TL"nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 30.07.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 91.360,19 TL"ye çıkarmıştır.
Karşı davada davalı vekili, karşı davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, asıl davada, 8,13 ve 14 no"lu bağımsız bölümlerin satış yetkisinin davacıya verilmesine, 2 no"lu bağımsız bölümün satışı nedeniyle yapılan tazminat talebinin reddine, karşı davada 91.360,19 TL eksik iş bedelinin davalıdan tahsiline dair verilen karar asıl davada davacı karşı davada davalı vekilince temyiz edilmiş, Dairemiz’in 11.07.2013 tarih ve..... sayılı ilamıyla, arsa sahibinin savunmasında ileri sürdüğü gibi yükleniciden 80.000,00 TL alacağı bulunduğunu kanıtlaması gerektiği ve ortak alanlardaki işlerden sadece payına düşen bedeli talep edebileceği nazara alınmaksızın, tüm bedelin hüküm altına alınması ve sözleşmede ocakların tezgah üstü yapılacağı yazılı olmasına .../...
S.2.
rağmen, karar yerinde ocakların ankastre olmadığından bahisle kusurlu iş bedeline hükmedilmesi de hatalı olduğu belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, tüm dosya kapsamına göre, asıl davada, 8,13 ve 14 no"lu bağımsız bölümlerin satış yetkisinin davacı tarafa verilmesine, 2 no"lu bağımsız bölümün satışı nedeniyle 80.013,00 TL" nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karşı davanın kısmen kabul kısmen reddi ile eksik iş bedeli olan 65.794,00 TL" nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalı karşı davada davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer, karşı davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak satış yetkisi verilmesi ve tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece verilen 06.11.2012 tarihli ilk kararda, “davanın açılmasına davacının bizzat kendisinin sebep olduğu anlaşıldığından davacının yaptığı yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılarak ve davacı lehine avukatlık hizmetine hükmedilmeyerek” hüküm kurulmuş olup bu husus, Dairemiz"in 11.07.2013 tarih ..... sayılı ilamı ile, davacı karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile kesinleşmiş ve asıl davada davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşturmuştur.
Mahkemece, bozmadan sonra kurulan temyiz istemine konu hükümde asıl davada davalının yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması doğru olmamış ise de, hüküm fıkrasındaki yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı vekilinin diğer, karşı davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, kararın (HÜKÜM) bölümünün 6. paragrafındaki “davalıdan” ibaresi çıkarılarak yerine “davacıdan” ibaresi yazılması, 7 ve 10. paragraflarının hüküm fıkrasından çıkarılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, karşı davada davacıdan fazla alınan peşin harç ile asıl davada davalının peşin harçlarının istek halinde iadelerine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.