Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 12.12.2011 tarih, 15252/29422 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı ve alıcı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Mahkemece, ihalenin feshi istemi yerinde görülmemesi nedeniyle reddedilmiş, temyiz üzerine Dairemizin 12.12.2011 tarihli kararıyla İİK’nun 129.maddesi göre ikinci satışta %40 ve paraya çevirme ve paylaştırma masraflarının geçmesi gerektiğini, somut olayda taşınmazın kıymetinin 585.990,00 olarak tespit edildiği, ikinci artırma günü alıcı üçüncü kişiye 236.400,00 TL’ye ihale edildiği, gayrimenkulün kıymeti olan 234.396,00 TL ile satış masrafı olarak kıymet takdiri gideri 222,50 TL, gazete ilan gideri 1.800,00 TL ve tebligat gideri 42,00 TL’yi de karşılamadığından ihalenin feshi gerektiğinden bahisle karar 12.12.2011 tarihinde bozulmuştur.
Bozma kararından sonra, alacaklı vekili asıl icra dosyasında 19.03.2011 tarihli beyanında, ihalesi yapılan taşınmazla ilgili olarak taraflarınca yapılan tüm satış masraflarından feragat ettiklerini, bu durumun talimat icra dairesi olan Bolvadin İcra Müdürlüğü’nün 2009/585 talimat dosyasına da bildirilmesini talep etmiştir. Vazgeçme, hem icra mahkemesine, hem de icra müdürlüğüne aynı tarihli müzekkere ile bildirilmiştir.
İİK’ nun 129. maddesinde öngörülen; satış bedelinin 2. ihalede muhammen bedelin %40’ı dışında, satış masraflarını da karşılaması kuralının amacı, borçlunun taşınmazının, paraya çevirme masrafları dışında en az muhammen bedelin %40’ı oranında değerlendirilmesidir (somut olayda, takip yapan alacaklının alacağına rüçhanlı bir alacak bulunmadığından rüçhanlı alacağı karşılama ilkesinin tartışılmasına gerek bulunmamaktadır).
Nitekim, aynı esaslara İİK’ nun138. maddesinin ikinci fıkrasında yer verilmiştir. Bu fıkrada aynen şöyle denmektedir:
“Haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masraflar önce satış tutarından alınıp, artan para takip masrafları ve işlemiş faizler dahil olduğu halde, alacakları nispetinde paylaştırılır”.
Bu madde hükmünden anlaşılacağı gibi paraya çevirme masraflarının, öncelikle satış bedelinden alınarak bunları yapan alacaklıya (veya alacaklılara) ödenmesi gerekecektir.
Somut olayda, icra takibini yapan alacaklı tek olup, paraya çevirme giderlerini de satış dosyasında icra takibini yapan alacaklı yapmıştır.
Dosya alacaklısı yaptığı bu masrafları talep hakkından vazgeçmiştir (feragat etmiştir).
İİK’ nun 134/5. maddesine göre, “ihalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur.
Alacaklı vekilinin, yaptıkları takip masraflarını talep hakkından vazgeçmesi nedeniyle borçlunun ihalenin feshini istemekte (diğer fesih nedenleri de Dairemizce yerinde görülmediğinden) yararı kalmamıştır.
Kaldı ki; alacaklının satışını istediği taşınmazlar 3 tane olup, ihalesinin feshi istenilen taşınmaz ise 1426 ada 1 parsel sayılı taşınmaz olup satış masraflarının da üçe bölüneceğinden, ihale bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin %40’ını ve paraya çevirme masraflarını karşıladığı görülmektedir. O halde, alacaklının ve alıcının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 12.12.2011 tarihli bozma ilamı kaldırılarak mahkemenin kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ :Alacaklı ve alıcının karar düzeltme taleplerinin kabulü ile, Dairemizin 12.12.2011 tarih ve 2011/15252-29422 sayılı bozma kararının kaldırılarak mahkemenin kararının yukarıdaki nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 09/07/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.