
Esas No: 2016/26932
Karar No: 2020/1110
Karar Tarihi: 23.01.2020
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/26932 Esas 2020/1110 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... işyerinde 2,5 yıllık çalışması sonrası iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın 09/09/2011 tarihinde feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil, yıllık ücretli izin alacaklarını talep etmiştir.
Davalıların Cevaplarının Özeti:Davalı ... vekili, davacının iş sözleşmesinin Belediye araçlarındaki mazotları alarak bir başkasına satttığını itiraf etmesi üzerine haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ... Danışmanlık şirketi vekili, davacının asıl işveren olan ... Belediye Başkanlığına ait araçlardaki yakıtları çalarak sattığının tespit edilmesi üzerine istifa ettiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı Belediyenin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Islah, iyi niyetli tarafın, davayı açtıktan veya kendisine karşı bir dava açıldıktan sonra öğrendiği olgularla ilgili yanlışlıklarını düzeltmesine, eksiklikleri tamamlamasına, bu çerçevede yeni deliller sunabilmesine olanak sağlayan bir kurumdur.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 176 ve ardından gelen maddelerinde ıslah kurumu ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. 6100 sayılı Kanun"un 176. maddesinde, taraflardan her birinin yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebileceği ve aynı davada tarafların ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceği düzenlenmiştir. Aynı davada ikinci kez ıslah yoluna başvurulması halinde bu yöndeki talebin reddi gerekir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 181. maddesinde ise kısmen ıslaha başvuran tarafa, ıslah ettiği usul işlemini yapması için bir haftalık süre verileceği belirtilmiş, bu süre içinde ıslah edilen işlemin yapılmaması halinde ıslah yapılmamış gibi davaya devam edileceği hüküm altına alınmıştır.Somut olayda, davacı taraf kısmi dava dilekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık ücretli izin alacaklarının tahsilini talep etmiştir.Mahkemece talebi üzerine 03/06/2014 tarihli celsede davacıya ıslah için süre verilmiş, davacı bir haftalık süresinden sonra 14/10/2014 tarihinde ıslah dilekçesi ibraz etmiş ancak daha sonra sunduğu 02/11/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile tekrar alacak miktarlarını artırmak suretiyle davayı ikinci kez ıslah ettiği anlaşılmış olup, yukarıda işaret edilen usul hükümleri uyarınca davacının süresinden sonra ibraz ettiği 14/10/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile 02/11/2015 tarihli ikinci ıslah dilekçesine itibar edilmeksizin sonuca gidilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Somut olayda, dava dilekçesinde, kıdem ve ihbar tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil, yıllık ücretli izin alacakları için toplam 3.000,00 TL hüküm altına alınması talep edilmiş, ancak bu tutarın her bir alacak kalemine düşen kısmı açıklanmamıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 119/1-(ğ) maddesi uyarınca, dava dilekçesinde açık bir şekilde talep sonucu belirtilmelidir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, bu hususun eksik olması halinde, hakimin davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre vermesi gerektiği, bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde ise davanın açılmamış sayılacağı hükmü düzenlenmiştir.Anılan sebeple, mahkemece davacıya talep ettiği alacak miktarlarını açıklaması için 02/07/2013 tarihli celsede kesin süre verilmiş fakat davacı 10/07/2013 tarihli dilekçesinde davaya konu kıdem tazminatı için 1.500,00 TL, ihbar tazminatı için 1.000,00 TL talep ettiğini belirtmiş ise de yıllık ücretli izin ile ulusal bayram ve genel tatil alacakları yönünden her bir alacak kalemine düşen kısmı açıklamamıştır. Mahkemece verilen kesin süreye rağmen söz konusu eksikliğin tamamlanmadığının anlaşılmasına göre dava konusu yıllık ücretli izin ile ulusal bayram ve genel tatil alacakları yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi, usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.