3. Hukuk Dairesi 2016/20459 E. , 2018/6951 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, mandıra işletmecisi olup iş yerinde süt imalatı yaptığını, iş yerinin Ege Bölgesi Sanayi Odasına kayıtlı olması nedeniyle sanayi iş yeri olarak kabul edilmesi ve atık suyun m3 birim fiyatının 0.50 dolar + kdv olarak belirlenmesi gerekirken ağustos 2014 yılına ait faturada konut dışı atık su abonesi olarak m3 birim fiyatı 5.52 TL"den hesaplanması nedeniyle davalıya 18.229,75 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacının kullandığı atık su bedelinin tarifeler yönetmeliğine göre hesaplandığını, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, ağustos 2014 faturasında kullanıldığı belirtilen 2689 m3 su nedeni ile tahakkuk ettirilen borç nedeniyle 18.229,75 TL borcun, 3.557,54 TL"lik bedelini aşan 14.672,21 TL"lik kısmından borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacının faturada belirtildiği miktarda borcu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK" nun 266. ve devamı maddeleri uyarınca çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde hâkim bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Bilirkişi raporunu hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. HMK"nun 278-279. maddelerine göre; bilirkişi raporu; Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde bilgi ve belgelere dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hükme dayanak yapılabileceğinin gözden uzak tutulmaması gerekir.
HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Somut uyuşmazlık, davacının mandıra işletmecisi olarak, kullandığı atık su miktarının tespitinde hangi mevzuatın uygulanmasına ilişkin olduğu hususunda toplanmaktadır.
Dosyadaki hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde, davacı şirketin sanayi kuruluşu olduğunu davalı İzsu" nun davacı işyerine uyguladığı abone tipi ve m3 fiyatı sanayi kuruluşu olması nedeni ile davacıya uygulanamayacağını, ... Belediye Meclisi 19/11/2012 tarih ve 163 sayılı kararı gereğince ödemesi gereken 3.329,02 TL atık su bedeli olduğunu bildirmiştir.
Eldeki dosyada; davaya konu borca ilişkin dönemin aboneliğin davalı kuruma devredildiği tarihten sonrasına ait olduğu gözetilerek İzsu Tarifeler Yönetmeliğine göre hesaplama yapılması gerekmektedir.
Oysa ki mahkeme, İzsu Tarifeler Yönetmeliğinden önce yürürlükte bulunan ... Belediyesinin 19.11.2012 tarihli toplantısında aldığı encümen kararına dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporuna istinaden karar verilmiştir. Rapor bu hali ile hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli değildir.
Hâl böyle olunca; mahkemece, dosyanın yeni görevlendirilecek uzman bilirkişiler aracılığıyla, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, İZSU Tarifeleri Yönetmenliğinin ilgili hükümleri değerlendirilerek, davalının itirazlarını da karşılar nitelikte, hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınmak suretiyle hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.