Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından, borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan 3 ayrı icra takibine karşı borçlular vekili icra mahkemesine başvurarak taraflar arasında isim hakkı sözleşmesi ve protokol olduğunu takip konusu olan bu bonoların iş bu sözleşme ve protokol gereği teminat olarak verildiğini bu nedenlerle alacaklının bu senetlere dayanarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takipleri yapamayacağından takibin iptaline karar verilmesini istemiş, mahkemece, taraflar arasında İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/111 Esas sayılı ve aynı tarihte açılan davasında menfi tespit yönünden yargılama sürmekte olup bu davayı doğrudan etkilyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında takip konusu senetlere ilişkin menfi tespit davasının mevcut olması, borçluların haklarındaki takipler nedeniyle borca itiraz etmelerine engel teşkil etmez.  O halde mahkemece borçluların itirazlarının esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken borca itirazın esası hakkında inceleme yapılmaksızın yazılı gerekçe ile davanın reddine dair karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ  : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/07/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.