Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi

Taksirle yaralama suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/1, 89/2-a, 62, 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca 2.320,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Kuşadası 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/11/2016 tarihli ve 2016/194 esas, 2016/434 sayılı kararını müteakip, sanığın aynı suçtan 5237 sayılı Kanun"un 89/1, 89/2-a, 62, 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca 2.240,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin anılan Mahkemenin 05/01/2017 tarihli ve 2016/194 esas, 2016/434 karar sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre,
1-5237 sayılı Kanunun 89/1. maddesinde taksirle yaralama eyleminin müeyyidesinin üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası olarak öngörüldüğü, sanık hakkında 5237 sayılı Kanunun 89/1. maddesi uyarınca hüküm kurulurken, hükmün gerekçesinde ve hüküm fıkrasında cezanın alt sınırdan belirlendiğinin belirtilmesine karşın, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşarak 120 tam gün üzerinden uygulanmak suretiyle fazla ceza tayininde,
2-Taksirle yaralama suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/1, 89/2-a, 62, 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca 2.320,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Kuşadası 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/11/2016 tarihli ve 2016/194 esas, 2016/434 sayılı kararını takiben, o yer Cumhuriyet savcısınca yapılan istinaf başvurusu üzerine bu kez aynı suçtan sanık ..."ın, 5237 sayılı Kanunun 89/1, 89/2-a, 62, 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca 2.240,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Kuşadası 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/01/2017 tarihli ve 2016/194 esas, 2016/434 sayılı ek kararı ile karar verilmek suretiyle infazda tereddüt oluşturulmasında, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 24/09/2018 gün ve 94660652-105-09-12635-2017-Kyb sayılı yazılı istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/10/2018 gün ve 2018/79051 sayılı daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kuşadası 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/11/2016 tarihli kararını müteakip yapılan talep üzerine, gerekçeli kararda yapılan hesap hatasının ek karar ile düzeltilemeyeceğinden, mahkemenin 05/01/2017 tarihli ek kararı hukuki değerden yoksun olup yok hükmünde olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede;
Taksirle yaralama suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/1, 89/2-a, 62, 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca 2.240 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken temel cezanın alt sınırının tayin edildiği belirlenmesine rağmen 120 gün olarak belirlenmesi ve belirlenen cezanın hesaplanmasındaki hata neticesinde 2320 TL ile adli para cezası ile cezalandırılmasında isabet görülmediğinden,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Kuşadası 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/11/2016 tarihli ve 2016/194 -2016/434 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 309/4-d maddesindeki “Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.” şeklindeki düzenleme gereği bozma nedenine göre uygulama yapılarak, sanık hakkında taksirle yaralama suçundan kurulan hüküm fıkrasının "birinci" paragrafında yer alan "120 gün" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "90 gün", "ikinci" paragrafında yer alan "140 gün" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "135 gün", "üçüncü" paragrafında yer alan "116" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "112" ibaresinin, "dördüncü" paragrafındaki "2320 TL" ibaresinin hükümden çıkarılarak "2240 TL" ibaresinin eklenmesine, hüküm fıkrasındaki diğer hususların aynen bırakılmasına, infazın ve müteakip işlemlerin mahallinde buna göre yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 18/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.