Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5002
Karar No: 2013/4249
Karar Tarihi: 01.07.2013

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/5002 Esas 2013/4249 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu mahkeme kararı, bir eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle ilgilidir. İş sahibi tarafından yapılan kısmi ödemelerin dışında, yükleniciye verilen dairelerin olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmede iş bedelinin belirtilmediği ve nasıl belirleneceğinin de düzenlenmediği görülmektedir. Borçlar Kanunu'nun 366. maddesine göre iş bedelinin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre tespit edilmesi gereklidir. Sözleşmeden doğan bir alacağa temerrüt faizi yürütülebilmesi için muaccel olması yeterli olmayıp alacaklının yöntemine uygun ihtarı ile borçlunun temerrüde düşürülmüş ya da alacağın kararlaştırılan kesin vadede ödenmemiş olması zorunludur. Kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 366. maddesi.
15. Hukuk Dairesi         2012/5002 E.  ,  2013/4249 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece ıslah ile arttırılan miktar da dikkate alınarak davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Yanlar arasında tarihsiz daire karşılığı iş anlaşması başlıklı olarak düzenlenen sözleşme ile davacı yüklenici, davalı iş sahibine ait inşaatlarda sıva işlerinin yapımını üstlenmiştir. Yapılan iş karşılığı 2 dairenin verilip yıl sonu hesap görülerek yüklenicinin alacağının daireye mahsup edileceği de kararlaştırılmıştır. Dosya kapsamından davalı iş sahibince davacıya bir kısım nakit ödemeler yapılmış olmakla birlikte, dairelerin verilmediği anlaşılmaktadır. Davacının yapmayı üstlendiği iş bedeli yazılı olmadığı gibi ne şekilde belirleneceği de düzenlenmemiştir. Davanın açıldığı ve akdî ilişkinin kurulduğu tarihte yürürlükte bulunan ve somut olayda uygulanması gereken 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 366. maddesi hükmüne göre iş bedelinin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre tespiti gerekmektedir.
    Bu durumda mahkemece öncelikle taraflardan sorulmak ve mevcut delillere göre inceleme yapmak suretiyle davacının sözleşme ile üstlendiği işleri yaptığı tarihler tespit edildikten sonra hükme esas raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla sözleşme kapsamında gerçekleştirilen imalâtın yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre bedeli hesaplattırılıp bulunacak rakamdan kanıtlanan ödemeler düşüldükten sonra varsa kalan miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak dava tarihine göre hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kabulü doğru olmamıştır.
    Öte yandan sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda bir alacağa temerrüt faizi yürütülebilmesi için muaccel olması yeterli olmayıp alacaklının yöntemine uygun ihtarı ile borçlunun temerrüde düşürülmüş ya da alacağın kararlaştırılan kesin vadede ödenmemiş olması zorunludur. Somut olayda kararlaştırılan kesin vade olmadığı gibi davalı davadan önce usulen temerrüde düşürülmemiştir. Bu halde kabul edilen alacağın dava edilen kısmına dava tarihinden ıslah ile arttırılan bölümüne de ıslah harcının yatırıldığı tarihten faiz yürütülmesi yerine alacağın tamamı için dava tarihinden faiz uygulanması da usul ve yasaya aykırı olmuştur.
    Kararın belirtilen bu sebeplerle bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 01.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi