4. Ceza Dairesi 2020/20352 E. , 2020/11426 K.
"İçtihat Metni"KARAR
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 25/11/2019 tarihli ve 2019/7696 soruşturma, 2019/6531 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine dair Zonguldak Sulh Ceza Hâkimliğinin 25/12/2019 tarihli ve 2019/4167 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 20/05/2020 gün ve 2020/45687 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “ 5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet Savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet Savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre, şüphelinin müştekiye ait dükkandan yapmış olduğu hırsızlık eylemi nedeniyle yargılandığı Zonguldak 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/354 esas, 2019/575 sayılı davasının sonuçlanması üzerine, şüphelinin devamlı müştekinin evinin ve dükkanının önünden geçerek gözlediği ve kendisine uzun uzun tehditkarca baktığından bahisle müştekinin şikayetçi olması üzerine, müştekinin şikayet dilekçesinde belirttiği müşteki ile şüphelinin taraf oldukları kovuşturma dosyasının celp edilerek incelenmesi, müştekinin iddiaları ile ilgili bildirmiş olduğu tanıkları ... ve ..."in beyanlarının alınarak şüphelinin hukuki durumunun buna göre değerlendirilmesi gerektiği cihetle, eksik soruşturma ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği gözetilmeden, soruşturmanın genişletilmesi yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
CMK"nın 160/1. maddesinde, "Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.", 160/2. maddesinde "Cumhuriyet Savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için. emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür."" 170. maddesinin 2. fıkrasında, "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler. 172. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir." hükümleri düzenlenmiştir.
Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen mahkeme, kamu davası açılması için yeterli şüpheyi uyandıracak delil/ler bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli şüpheyi uyandıracak delil/ler bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
CMK"nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet Savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısının delil değerlendirmesiyle, kovuşturma aşamasında hakimin delilleri değerlendirmesi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. CMK"nın 170/2. maddesine göre soruşturma aşamasında toplanan deliller kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturup oluşturmadıkları çerçevesinde incelemeye tabi tutulurken, kovuşturma aşamasında, isnat edilen suçun işlenip işlenmediği hususunda mahkumiyete yeter olup olmadığı ve tam bir vicdani kanaat oluşturup oluşturmadığı çerçevesinde değerlendirilmektedir.
İncelenen somut olayda; şüphelinin müştekiye ait dükkanda yapmış olduğu iddia edilen hırsızlık eylemi nedeniyle Zonguldak 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/354 esas sayılı dava dosyasıyla yargılandığı, bu nedenle şüphelinin devamlı müştekinin evinin ve dükkanının önünden geçerek kendisine uzun uzun baktığından bahisle müştekinin şikayetçi olduğu, müştekinin şikayet dilekçesinde belirttiği müşteki ile şüphelinin taraf oldukları hırsızlık suçuna ilişkin dava dosyasının getirtilip incelenmesi, müştekinin dinlenilmesini talep ettiği tanıklar ... ve ..."in beyanlarının alınması gerektiği, bu şekilde etkin bir soruşturma yapılmadan, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi ve bu karara yapılan itirazın reddedilmesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Zonguldak Sulh Ceza Hâkimliğinin 25/12/2019 tarihli ve 2019/4167 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı Kanunun 309/4-a maddesi gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 13/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.