20. Ceza Dairesi Esas No: 2019/6961 Karar No: 2020/2159 Karar Tarihi: 12.05.2020
Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2019/6961 Esas 2020/2159 Karar Sayılı İlamı
Özet:
ANKARA 36. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanık, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkum edilmiştir. Mahkeme, sanığın daha önce işlediği suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında bu suçu işleyip işlemediğinin belirlenmesi gerektiğini belirtmiştir. Sanığın bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan tedavi veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemişse, yeni davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle düşmesi gerektir. Mahkeme ayrıca, sanığın uyarı davetnamesine yasal sürede yanıt vermemesi nedeniyle mahkumiyetine karar verirken, bu durumun kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etme olarak kabul edilemeyeceğini belirtmiştir. Kanuna aykırı bulunan bu karar, temyiz edildikten sonra bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 191. maddesi, 5. fıkrası ve 4. fıkrasının (a) bendi, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ve CMK'nın 223. maddesi, 8. fıkrası.
20. Ceza Dairesi 2019/6961 E. , 2020/2159 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : ANKARA 36. Asliye Ceza Mahkemesi suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : 1- Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra; Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunmasının gözetilmemesi, 2- 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır" hükmü gereğince sanığa Ankara Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünün 20.09.2010 tarihli uyarı davetnamesi ile uyarıldığı; ancak yasal sürede müracaat etmemesi üzerine sanığın, ilk uyarıya uymamasının, "kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etme" olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, 12.05.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.