21. Hukuk Dairesi 2015/3402 E. , 2016/150 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işyeri nezdinde 24/08/2003-31/08/2009 tarihleri arasında geçen ve Kurum"a bildirilmeyen hizmetlerinin tespiti ile 2008 yılının ikinci yarısından itibaren ücretinin aylık 900,00 TL olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile “davacının davalı işveren nezdinde 20.11.2003 - 31.08.2009 tarihleri arasında belirtilen ücretlerle kesintisiz çalıştığının ve davalı işyerinden Kuruma bildirilmeyen 2009 Ocak ayında 30 gün, 2009 Şubat ayında 30 gün, 2009 Mart ayında 30 gün, 2009 Nisan ayında 12 gün, 2009 Haziran ayında 15 gün, 2009 Temmuz ayında 30 gün, 2009 Ağustos ayında 30 gün olmak üzere 177 gün eksik hizmetinin bildirildiğinin ve bu sürelerde de davalı işyerinde hizmet akdine tabi çalıştığının tesbitine, 20.11.2003 tarihinden önceki çalışma iddiası kanıtlanamadığından buna ilişkin talebin reddine, davacının 2008 yılı 6. ayından itibaren 900,00 TL ücretle çalıştığına ilişkin talebininyazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Ücret miktarı HMK’nun Geçici 1. maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle HUMK 288. maddesinde (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 200. maddesi) belirtilen sınırları aşıyorsa, tespiti gereken gerçek ücretin hukuksal geçerliliği haiz olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle ispatı mümkündür. Yazılı delille ispat sınırın altında kalan miktar içinse tanık dinletilebilir. Tespiti istenen miktar sınırı aşıyor olsa bile varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa da tanık dinletilmesi mümkündür.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davalı işyerince davacı adına düzelenmiş olan 20/11/2003 tarihli işe giriş bildirgesinin Kurum kayıtlarına intikal ettiği, davacıya ait hizmet cetvelinde 30/12/1987-2010/09. dönemleri arasında toplam 3071 günlük hizmetin bildirildiği, davalı işyerince davacı adına 20/11/2003-31/12/2008 tarihleri arasında ve 13/04/2009-15/06/2009 tarihleri arasında olmak üzere kesintili olarak ve prime esas kazancın asgari ücret düzeyinden olmak üzere hizmetlerinin Kurum"a bildirildiği, 2004-2009 yıllarına ait davalı işyerine ait dönem ve ücret bordrolarının getirtildiği, ücret bordrolarında davacıya ait atılı imzanın yer almadığı, ...İş Mahkemesi"nin davacının işçilik alacaklarına yönelik açmış olduğu ve 2009/952 Esas no lu dosyasının eldeki dosyada yer almadığı, yargılama esnasında alınan bilirkişi raporlarının dosyaya sunulduğu, duruşmalarda davacı ve davalı tanıklarının dinlendiği ve bu şekilde yazılı şekilde sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, Mahkemece işçilik alacağı dava dosyası içeriğinde yer alan belge ve kayıtlar esas alınmak suretiyle sonuca gidildiği anlaşılmakla buna göre kesinleşmiş işçilik alacağı ilamının hizmet tespiti davasında tek başına esas teşkil edemeyeceğinin gözetilmeden ve de davacının davalı işyeri nezdinde “seyis” olarak görev yaptığının anlaşılmasına göre prime esas kazancın belirlenmesine yönelik emsal bir işçinin ihtilaf konusu dönem içerisinde alması gereken ücretin ne kadar olacağını araştırmadan kurulan hüküm hatalı olmuştur. Öte yandan dinlenen tanık beyanları hizmet süresinin tespiti açısından çelişkili olup tanık beyanları arasındaki çelişkinin giderilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması da bozmayı gerektirmektedir.
Yapılacak iş; davacının davalı işyeri nezdinde geçtiği iddia olunan 24/08/2003-31/08/2009 tarihleri arası hizmet tespiti istemi yönünden davacıya ait hizmet cetvelini, bulunması halinde işe giriş bildirgelerini Kurum"dan istemek, davalı işyerinden davacıya ait işyeri şahsi dosyasını istemek, davalı işyerinin Kanun kapsamına alındığı tarihi belirlemek, davalı işyerinin ihtilaf konusu dönem ve ücret bordrolarını getirtmek suretiyle bordrolarda adı geçen sigortalıları re"sen tanık olarak belirleyerek bunların beyanlarına başvurmak, tanıkların beyanları ile yetinilmez ise ya da adreslerine ulaşılmaması halinde ..., ... idaresi, Belediye ve ... Müdürlüğü gibi kamu kurumları aracılığıyla tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarının beyanlarına başvurmak, davacının ücret tespiti talebi yönünden ise, davalı işyerinden davacının çalışmasına ilişkin olarak davacının imzasını içeren başkaca yazılı ücret alma belgelerinin varlığı halinde bunları göz önüne alarak ücreti tespit etmek, "Seyis" olan davacı ile davalı işverence aynı pozisyondaki işçilere ödediği ücretlerin gerçeğe uygun olup olmadığını değerlendirmek, bu bildirimlerin gerçeğe uygun olduğunun anlaşılması halinde, bu ücretleri esas almak, aksi takdirde benzer işi yapan işyerlerinden ve gerektiğinde ... Genel Müdürlüğü"nden emsal ücret araştırması yapmak ve işçilik alacaklarına ilişkin ...İş Mahkemesi"nin 2009/952 Esas no lu dosyasını getirtmek suretiyle toplanan tüm delilleri birlikte değerlendirerek elde edilecek sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalılar ve davacı taraf vekillerin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı ve davalılardan ... Mirasçıları ... vs"ye iadesine 18/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.