3. Hukuk Dairesi 2017/3000 E. , 2018/6938 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda ,davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile aralarında 14.02.2012 başlangıç tarihli, 1 yıl süreli ,aylık 750 TL bedelli kira sözleşmesi bulunduğunu, kira bedellerinin peşin ödendiğini, 1 aylık kira tutarında depozito bedeli verildiğini, kira sözleşmesinde kira artışının TEFE-TÜFE oranına göre yapılacağının kararlaştırıldığını ancak ... 16. İcra Müdürlüğü"nün 15.04.2014 tarihinde 2014/7971 E. sayılı icra dosyası ile 2014 yılı Şubat ayına ilişkin 825 TL, 2014 Mart ayına ilişkin de %10 artırımla 907,50 TL üzerinden dönem sonuna kadarki 10 aylık kira bedeli olmak üzere toplam 10.807,50 TL ‘nın aylık %2 işleyecek faizi ile birlikte tahsili için başlattığı takibin haksız olduğunu, zira kısa süreli gecikmeler yaşansa da kira borcunu ödediğini, nihayetinde 2014 yılı Mayıs ayında taşınmazı tahliye ettiğini, tarafların ödenmeyen kira bedeline mahsup edilmek üzere depozito bedelinin davalı yanda kalması hususunda anlaştıklarını belirterek bahsi geçen icra dosyasındaki takip yönünden davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin süre bitiminde kendiliğinden yenilenmesi nedeniyle 14.02.2013 tarihinde başlayan kira döneminde taşınmazın aylık kirasının sözleşmede yer alan artış şartı gereğince %10 oranında artırımla 825 TL, 14.02.2014 tarihinden başlayan dönemde de 907,50 TL olduğunu, 2014 yılı Şubat ve Mart aylarına ilişkin kira bedellerinin ödenmemesi nedeniyle sözleşmenin 7. maddesinde yer alan muaccliyet şartı uyarınca ... 16. İcra Müdürlüğü"nün 2014/7971 E. sayılı dosyası ile davacı hakkında icra takibi başlatıldığını, bunun üzerine davacı kiracının borca itiraz ederek huzurdaki davayı açtığını ancak iddia edildiği gibi taşınmazın Mayıs ayında tahliye edilmediğini ve güvence bedelinin kiraya sayılması konusunda taraflar arasında bir görüşme yapılmadığını, mecurun 15.07.2014 tarihinde boşaltılarak anahtarının otoparkçıya bırakıldığının üçüncü şahıstan öğrenildiğini, bahsi geçen tahliye tarihinden 15 gün sonra 01.08.2014 tarihinde taşınmazın yeniden kiraya verildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşme ile kira bedellerinin belirlenen müşteri hesabına ödendiğini, bu hesap dışında bir ödeme yapılmadığını, daha önce de ödenmeyen kira bedelleri ile alakalı icra takibi başlatıldığını, davacı kiracının daha önceki takip ile ilgili ödemeleri dışında herhangi bir ödeme yapmadığını taşınmazın 01.08.2014 tarihinde yeniden kiraya verilmiş olduğu nazara alındığında davacının işlemiş olan 5.362,50 TL kira bedelinden sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, dava konusu icra takip dosyasında davacının 5.066,25 TL borçlu olduğunun, 5.741,25 TL borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının sair temyiz itirazlarına gelince ; Mahkemece her ne kadar dava konusu icra takip dosyasında davacının 5.066,25 TL borçlu olduğunun, 5.741,25 TL borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmiş ise de hükme esas alınan bilirkişi raporunda 453,75 TL "na ilişkin mükerrer hesaplama yapıldığı ve bu hususun davalı tarafından da kabul edildiğinin anlaşılmasına göre , bu miktar mahsup edilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm ,bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ :Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.