12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/4914 Karar No: 2012/23884
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/4914 Esas 2012/23884 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/4914 E. , 2012/23884 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Büyükçekmece 1. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 11/10/2011 NUMARASI : 2010/88-2011/1026
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
HUMK. nun 163 ve 159. maddeleri mahkemeye ve taraflara belli işlemleri belli edilen sürelerde yapması için sınırlamalar getirmiştir. Bu sürelerin bir kısmı yasa metninde yer almış, bir kısmı ise hakimin taktirine bırakılmıştır. Süre tayini hakimin taktirine bırakılan hallerde yapılacak işlemin niteliğine göre makul bir süre belirlenmelidir. Hakimin verdiği ve kesin olduğunu belirttiği sürede, taraf, belirtilen işlemi mutlaka yapmalıdır. Sürenin bitiminden sonra belirtilen işlemin yapılması mümkün değildir. Şayet yapılmamış ise taraf bu konudaki hakkını kaybeder. Hakkın zayi olması gibi ağır bir müeyyideye bağlanan kesin sürenin hukuki sonuç doğurabilmesi için yapılması gereken işlemler ve ne kadarlık sürede yapılacağı açık ve tam olarak belirtilmesi gerektiği gibi bunların yapılmamasının doğuracağı sonuçların da açıklanması ve tarafların uyarılması gerekir.(HGK.nun 21.9.1983 tarih 14/3447-825 sayılı kararı) Somut olayda mahkemece, alacaklı vekiline imza incelemesine konu takip dayanağı çek aslını bilirkişi incelemesi yapılacağından 7 gün içinde ibraz etmesi gerektiğine ilişkin tebligat mazbatasında, kesin süreye uymamanın ve verilen sürede istenen hususların yerine getirilmemesinin sonuçları belirtilmediğinden; kesin sürenin hukuki sonuç doğurması mümkün değildir. O halde mahkemece; ihtarlı davetiyede, uymamanın sonuçları ihtar edilmeksizin eksik inceleme ile sonuca gidilmesi doğru bulunmadığı gibi imza incelemesi yapılmadığı halde İİK’nun 170/3 hükmüne aykırı olarak alacaklının tazminatla sorumlu tutulması ve takibin durdurulması yerine iptaline karar verilmesi de isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.