Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1345
Karar No: 2018/10182
Karar Tarihi: 15.05.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/1345 Esas 2018/10182 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2018/1345 E.  ,  2018/10182 K.

    "İçtihat Metni"

    .....

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar bir kısım taraf vekillerince yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.05.2018 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar ... v.d. vekili Avukat ... ile diğer temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davalılar ... v.d. vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil ve tazminat isteğine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakan babası ...’un, 1092, 2666, 1647, 2391, 1703, 1635, 1720, 1693, 1719, 781, 1898, 3145, 3049, 3047, 810, 283, 2750, 771 ve 2099 parsel sayılı taşınmazlarını ölünceye kadar bakma akdiyle oğulları Kemalettin ve Ünal’a devrettiğini, daha sonra bu taşınmazlardan 5 parçasının dava dışı 3.kişilere satıldığını, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, ayrıca davalı ... tarafından 3. kişilerden satın alınan 2760, 1480, 1718, 1501, 1506, 2771, 2770 ve 2645 parsel sayılı taşınmazların bedellerinin mirasbırakan tarafından ödediğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, 3. kişilere devredilen taşınmazlar bakımından ise 20.000-TL (ıslahla 598.125-TL) tazminata karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında davalılardan Kemalettin’in ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
    Davalılar, iddiaların yersiz olduğunu, bakım borcunun yerine getirildiğini, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

    ./..





    Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “... tarafların iddiaları ve savunmaları doğrultusunda deliller toplanarak gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle miras bırakanın davalılara yaptığı temliklerin yukarıdaki ilkeler doğrultusunda mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olup olmadığının tespiti ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile neticeye gidilmiş olması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Mirasbırakan ...’un, 19 parça taşınmazını 16.12.1993 tarihinde oğulları Kemalettin ve Ünal"a ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiği, daha sonra bu taşınmazlardan 5 parçasının dava dışı 3.kişilere satıldığı, davacının anılan temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, ayrıca davalı ... tarafından 3.kişilerden satın alınan 8 parça taşınmazın bedelini de miras bırakanın ödediğini ileri sürerek eldeki davayı açtığı sabittir.
    Davada ileri sürülen iddianın içeriğine ve davalının savunmasına göre, yanlar arasındaki uyuşmazlık, murisin gerçekte bedelini bizzat ödeyip, üçüncü kişiden satın aldığı taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla tapu siciline yarar sağlamak istediği kişi adına kaydettirmesi halinde 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının uygulama yeri bulup bulmayacağı noktasında toplanmaktadır. Gerekten, 1.4.1974 tarihli karar, konusu ve sonuç bölümü itibariyle, murisin kendi üzerindeki tapulu taşınmazlar yönünden yaptığı temliki işlemler için bağlayıcıdır. Somut olayda olduğu gibi bedeli ödenerek “gizli bağış” şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İnançları Birleştirme kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanı sıra, karara, yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı; Hukuk Genel Kurulunun 30.12.1992 tarih 586/782; 21.9.1994 tarih 248/538; 21.12.1994 tarih 667/856; 11.10.1995 tarih 1995/1-608 sayılı kararlarında belirtilmiş; Dairenin yargısal uygulaması bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır.
    Bu nedenle, üçüncü kişilerden davalılar tarafından satın alınan 2771, 2770, 1718, 2760, 2645, 1506, 1501, 1480 parsel sayılı taşınmazlar yönünden iptal tescil isteğinin reddedilmiş olmasında ve 1092, 2666, 1647, 2391, 1703, 1635, 1720, 1693, 1719, 781, 1898, 3145, 3049, 3047 parsel sayılı taşınmazlar yönünden temlikin muvazaalı olduğu saptanmak suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Tarafların buna yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
    Tarafların öteki temyiz itirazlarına gelince;
    Davalılar tarafından üçüncü kişilere devredilen 771, 810, 2750, 283 ve 1099 parsel sayılı taşınmazlar bakımından bedele hükmedilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.
    Ne var ki, 199.035,93 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine şeklindeki hüküm infazda sorun çıkaracak niteliktedir.
    Öte yandan, taraflar 30.10.2013 tarihli protokol düzenlemişler ve bu protokol ile davacı 3145 sayılı parsel hakkındaki isteğinden feragat etmiştir.
    Bilindiği üzere; feragat kat"i hükmün hukuki neticelerini doğurur (6100 sayılı Kanunun 311. maddesi) ve davanın her aşamasında başka bir ifadeyle yargılama sonuçlanıp hükmün kesinleşmesi tarihine kadar davadan feragat edilebilir.(6100 sayılı Kanununun 310. maddesi)
    Ne var ki, mahkemece feragat yönünden bir hüküm kurulmamıştır.


    ../...










    Hal böyle olunca, 3145 parsel sayılı taşınmaz bakımından feragat hususu gözetilerek bir karar verilmesi, bedele hükmedilen 771, 810, 2750, 283 ve 1099 parsel sayılı taşınmazların muris tarafından Kemal ve Ünal’a 1/2’şer pay oranında temlik edildiği gözetilerek belirlenen bedelden davalıların hangi oranda sorumlu olduklarını belirtir şekilde infaza elverişli bir hüküm kurulması gerekirken değinilen hususlar gözardı edilerek, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Tarafların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.12.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraflar vekilleri için 1.630.00."ar-TL. duruşma vekâlet ücretinin karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi