16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2458 Karar No: 2019/3629 Karar Tarihi: 20.05.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/2458 Esas 2019/3629 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen 2019/2458 E. ve 2019/3629 K. numaralı karara istinaf başvurusu esastan reddedildi. Sanığın suçlu olduğuna vicdani kanıyla karar verildiği belirtildi ve usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı vurgulandı. Ancak, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiği göz ardı edilerek kararın bozulmasına karar verildi. Kararda, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı TMK'nın 5/1, TCK'nın 62/1, 53/1, 58/6-9, 63 maddelerinin yer aldığı belirtildi.
16. Ceza Dairesi 2019/2458 E. , 2019/3629 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı TMK"nın 5/1, TCK"nın 62/1, 53/1, 58/6-9, 63, maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, tanık beyanları ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Tüm dosya kapsamı gözetilerek diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine ancak; Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında doğrudan TCK"nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiği gözetilmeyerek ayrıca TCK"nın 58/6. maddesinin de uygulanma maddesi olarak gösterilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 5. fıkrasının hükümden çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.