14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/17923 Karar No: 2017/255 Karar Tarihi: 16.01.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/17923 Esas 2017/255 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalının önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemiyle mahkemeye başvurmuştur. Mahkeme davayı kabul etmiştir. Ancak davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur. Önalım hakkı paylı mülkiyete tabi taşınmazlarda, paydaşın diğer paydaşlara önceden haber vererek, payını üçüncü bir kişiye satması durumunda önalım hakkı doğar. Fakat davacının dayandığı pay, elbirliği mülkiyetine konu olması nedeniyle diğer paydaşların da davaya katılması gerekmektedir. Eğer diğer paydaşlar davaya katılmazsa, murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilmesi gerekmektedir. Bu hususun hakim tarafından dikkate alınması gerekmektedir. Kararda Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi, önalım hakkının kullanım süresi ve hak düşürücü süre hakkında bilgi verir.
14. Hukuk Dairesi 2015/17923 E. , 2017/255 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.04.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 tarihli ve 3/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Davaya muvafakat, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakati sağlanamazsa Türk Medeni Kanunu"nun 640. maddesi hükmü uyarınca murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı sona ereceğinden davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer (TMK m. 733/4). Bu süre, hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulması gerekir. Somut olaya gelince; dosya içerisindeki tapu kaydına göre davacının, dava konusu taşınmazda elbirliği halinde malik bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu olduğundan yukarıda açıklandığı şekilde davaya diğer mirasçıların muvafakat etmesi, bu sağlanamadığı takdirde murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilmesi gerekirken, değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.